Yaklaşık bir asır önce, İtilaf Devletleri ismi altında toplanan emperyalist-sömürgeci güçler önce Çanakkale’ye çıkarma yapmışlar buradan geçit bulamayınca siyasi oyunlarla İstanbul, İzmir, Adana, İskenderun başta olmak üzere memleketimizi birçok noktadan işgal etmişlerdir.

Bugün ise aynı emperyalist-sömürgeci zihniyetlerin, bir yandan Irak ve Suriye sınırımıza kadar dayandıkları, bir yandan da içimizde siyasi oyunlar kurarak milli ve manevi ne kadar değerimiz varsa içini boşaltarak, ihtiyaç halinde ortaya çıkan milli mücadele ruhumuzu yok etmek gayretinde oldukları görülmektedir.

Bu ayak oyunlarına aldanıp bir anlık boşluğa düşerek bizi biz yapan Türklük şuurumuzdan ve İslam ahlakımızdan ödün verirsek, terör örgütleri üzerinden sınırımızda yuvalananların her an yapacakları bir işgal girişimi ile karşı karşıya olduğumuz gerçeği gözlerimizin önünde durmaktadır.

Böyle bir girişimde tıpkı İzmir’in işgal edildiği 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan bayrakları ile karşılama yapanlar gibi, tıpkı İstanbul’un işgal edileceği haberlerini alıp işgalcilerin geçit törenini izlemek için Taksim’in en meşhur caddesi Büyük Cadde’de oda kiralama yarışına girenler gibi işbirlikçilerin olduğu da bilinmektedir.

Unutulmamalıdır ki!

O günlerde İzmir’in işgalinde olduğu gibi ilk kurşunu atacak Hasan Tahsinler; gerekirse Erzurum’dan başlayarak memleketi tekrar fethetmek üzere ordusu ile dimdik ayakta duran Kazım Karabekirler; işgal haberlerine inanmasın diye kandırılan milletin bu acı tabloyla karşılaşması sonrası bir bayrak gibi Samsun’da dalgalanan Mustafa Kemaller ve Taksim Büyük Cadde’nin ismini tarihe şan katarcasına “İstiklal Caddesi” diye değiştiren Türk milleti bugünde vardır ve ebediyete kadar var olacaktır!

Şunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız ki;

Emperyalizmin panzehri tektir! Türk Milliyetçiliğidir!

Bu ülkeyi Türk Milliyetçileri kurmuştur yine onlar yükseltecektir!

Türk milleti olarak her türlü emperyalizmin karşısında durmalıyız.

Birlikte el ele vererek merde de namerde de muhtaç olmayan bir Türkiye oluşturmalıyız.

Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere milli mücadeleye katılmış tüm dedelerimizi ninelerimizi rahmetle anıyor. Yeri ve zamanı geldiğinde vatanın müdafaası için bir an bile tereddüt etmeyeceğimize dair kendilerine söz veriyoruz.

Allah onlardan razı olsun.

Devletimizi ve milletimizi her türlü tehlikelerden korusun.

Varlığımız Türk Varlığına, İslam Alemine ve dünyada nerede bir mazlum varsa armağan olsun.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun!

Ne mutlu Türküm diyene!