Aliya İzzetbegoviç'den 13 Ögreti

Yaşamı boyunca karşılaştığı tüm zorluklara rağmen Bosna Hersek'i bağımsız bir devlet yapmayı başaran, savaşın yaşandığı zor dönemlerde halkın etrafında kenetlendiği Aliya İzetbegoviç, vefatının 13'üncü yılında rahmet ile anar iken gelin Bilge Kral’ın hayatta iken dile getirdiği 13 öğretiye göz atalım;


  1. "Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtulmak için kendinizi Müslüman olarak düşünmeye başlayın."

  2. "Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler."

  3. "Ben Avrupa’ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptılar. Hem de Batı’nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına."

  4. "Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız."

  5. "Sanat için soyunana alkış tutanlar Allah için giyinene neden zulmeder?"

  6. "Müslümanların hızla artan büyük nüfusuyla övünmemiz, bana şişmanlığıyla övünen ve aldığı yeni kilolardan haz duyan bir adamı hatırlatıyor. Ruhumuza, akılımıza ve başarılarımıza vurgu yapmaya ne zaman başlayacağız? Küçük ve kırılgan bir insanda bile insanlığa katkıda bulunabilecek büyük bir ruh bulunabilir. Gücümüz, bilimimiz, edebiyatımız nerede? Nerede buluşlarımız, küllî iyiliğe katkılarımız?"

  7. "İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşyayla bir tutan herşey gayri insanidir."

  8. "Hayat inanan ve salih ameller işleyenler dışında hiç kimsenin kazanamadığı bir oyundur."

  9. "İnsanlar daima bir şeyler kutluyor, ayin yapıyorlar. Kutlama yapılmaksızın duramazlar. Sâni 'Teâlâ'ya ibadet etmezlerse, O'nun eserine ibadet ederler. Hâlık Teâlâ'ya secde etmezlerse mahlukata secde ederler. Tüm fark budur, ama esaslıdır.""Kadınların ev dışında istihdamı ve üretime katılması yönündeki ısrarlı baskının psikolojik bir şekli de vardır: Bu, doğum yapmak, çocuk yetiştirmek ve aileye bakmak yoluyla kadının evde ürettiği iktisadi değerlerin tanınmamasından oluşur. Günde 10-12 saatini eve ayıran bu işçi, bu ev hanımı, istatistiklerimiz tarafından işsiz olarak sunulur ve "çalışmayan unsur" başlığı altında tasnif edilir. Hepimiz bir kadının ne kadar meşgul olduğunu bilir, ama aynı zamanda görmezden geliriz. Kadının çalışmasının bu şekilde gözardı edilişi, evi terkedip ailesine sırtını dönmesi için ona yapılan baskının bir başka ve bu kez ahlaki bir şekildir. İslam kültürü diğer yöne gitmek zorundadır. Bunun başlangıcı da, annenin ev hanımının işinin tanınması olacaktır.




  10.  
  11. "Kaybedenlere karşı duyduğumuz sempati asla aklımızdan kaynaklanmamaktadır,Bu sadece öldükten sonra anlayabileceğimiz yani bu dünyaya ait olmayan bir duygudur."

  12. "Ben Müslümanım ve Müslüman olarak kalmaya kararlıyım. Bu hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir."

  13. "Allah'a yemin ederim ki biz köle olmayacağız."



  14.