Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü işçi güvenliğinin korunması amacıyla faaliyete geçirilen sanal gerçeklik laboratuvarının kapılarını İHA’ya açtı.
Sanal gerçeklik gözlüklerini takan işçiler, 5 farklı istasyonda 5 farklı senaryoyla iş yerinde oluşabilecek güvenlik problemlerini tespit ediyor. Senaryo bittiğinde ise işçilere belirli bir puan veriliyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Başkanı (İSGÜM) Gizem Naz Dölek, Türkiye’de iş yerlerinde oluşabilecek iş kazası, meslek hastalıklarını önlemeye ve sahaya rehberlik fonksiyonunu yerine getirmek için hizmet veren bir kuruluş olduklarını belirterek, 6 bölgede yaklaşık 300 personel ile işverenler ve çalışanların yanında yer aldıklarını ifade etti.
Kurumun 1969 yılında kurulduğu bilgisini veren Başkan Dölek, “Değişen dünya, gelişen teknoloji çerçevesinde dijital dünyanın iş sağlığı güvenliğine adaptasyonunu hayata geçirmek amacıyla 3 sene önce kurumumuzda sanal gerçeklik laboratuvarı kuruldu. 5 farklı istasyonda 5 farklı senaryoyla birlikte çalışanlarımızın iş yeri ortamını tamamen sanal gerçeklik gözlükleriyle yaşayarak deneyimliyor. Yüksekte çalışma, kişisel koruyucuların doğru seçilmesi, etiketleme sistemleri gibi özel başlıklarda başlattığımız daha sonra senaryoların içeriklerinin geliştirilmesini planladığımız uygulamalarda çalışanlarımız daha sağlıklı ve güvenli iş yerine nasıl adapte olabilir, bu kişilerin eğitim süreçlerini daha verimli bir şekilde nasıl yükseltebiliriz diye kurduğumuz bir laboratuvar” diye konuştu.
İlerleyen dönemde laboratuvarın meslek lisesi ve üniversite öğrencilerine açılmasını planladıklarını aktaran Dölek, “Önümüzdeki dönemlerde kurumumuzun bulunduğu ilçemizden başlayarak, Ankara’nın genelinde ve daha sonra tüm Türkiye’de bu uygulamanın geliştirilmesi için farkındalık faaliyetlerimize devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
"Meslek hastalıklarının yüzde 100’ü, iş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir."
Başkan Gizem Naz Dölek, İş sağlığı ve güvenliğinin toplumsal bilincin ve kültürün var olmasıyla Türkiye’de gelişebileceğini düşündüklerinin altını çizerek, “Biz 7’den 70’e herkesin sokağa adımını attığı andan itibaren, çalışma hayatında var olan herkesin bu bilinçle çalışması ve ülkemizdeki iş kazalarının ve meslek hastalıklarının tamamen önlenmesi amacıyla faaliyet gösteriyoruz. Meslek hastalıklarının yüzde 100’ü, iş kazalarının yüzde 98’i önlenebilir. İş yerimizde dikkatimizi çekmeyen bir unsurun bizim daha sonra gelecek hayatımızda nasıl problem doğurabileceğini ancak ailesinde yaşayanlar bilir” değerlendirmesinde bulundu.
Merkezde ayrıca iş sağlığı ve güvenliğinin korunması amacıyla eskiden kullanılan aletlerin sergilendiği bir de müze bulunuyor.