Milyonlarca yıldır var olan bir yaşam var ve milyonlarca hikaye… Hikayelere bağlı sonuçlar var, alınan dersler ve değiştirilmesi gerekenler… Bu hikayeler sonsuza dek devam edecek elbet… Dünyaya kimi zaman böyle bakabilmek önemli… Yaşanan milyonlarca hikayeye göre şekillenen bir yaşam… Dağın oluşmasının bir hikayesi var, on göre ovanın da; dağda yaşayanın coğrafya şartlarına göre farklı bir hikayesi var ovada yaşayanın farklı… Sebepler sonuçlar… Ama günlük hayat, bizi günlük değerlendirmelere sürüklüyor… Hayatı geniş çerçevede değerlendirmek lazım... Siyaset de sebebin sonucun çok etkin olduğu alanlardan biri... Zamanla her şey başkalaşabiliyor hele ki devlet yapısını tam oturtamamış ülkelerde... Konuyu farklı yerlerden getirdim, Türkiye Cumhuriyetinin son 20 senesinde önemli kırılma noktalarında önemli hamleler yaparak, yazının sonunda hemfikir olacağınızı düşündüğüm bir "BİLGE LİDER" portresi…
Fetö’nün 1994 sızıntı dergisinde yazdığı gibi kutsal değerleri kullanarak birini yüceltme iğrençliğine girmeyeceğim, kendilerini “Hızır” olarak tanımlıyorlardı zamanında… Ben herkesin bildiği yaşananları kısaca özetleyeceğim…
Devlet Bahçeli genel başkan olduğu ilk günden beri, hiçbir partide bulunmayacak özgürlükte eleştirilen bir lider… Eleştiren kesim değişiyor ama ne olursa olsun eleştiriliyor... Kimi zaman AKP’lileşmekle kimi zaman CHP’lileşmekle kimi zaman sessizlikle kimi zaman çok sert olmakla… Herkes kafasında istediğinin uygulanmasını istiyor olmayınca saygısızlaşıyor… Eleştiriler baki ama kazanan kim yazının sonunda göreceğiz… Ayrı paragraflarda değerlendireceğim farklı olayları…
Kanımca, ülkeye, devletin geleceğine, milletin birliğine yaptığı en büyük hizmet: kardeş kanının döküleceği bir iç savaşı engellemektir. Batının, babası belli olmayan çocuğu olan PKK’nın görevlerinden en önemlisinin Türkiye'de bin yıllık kardeşliği yıkmak olduğunu biliyoruz… Bunun için büyük mücadele ettiler ediyorlar… Halkı iç savaşa götürecek eylemler PKK tarafından hep yapıldı… PKK Türk milletini iç savaşa götürecek bütün hazırlıklarını yaptı… Tek parça eksikti… Kitleleri onların hazırladığı tezgaha düşürecek bir lider… Böyle bir kitleyi sürüklemek zaten basit ki, liderine sadık bir gruptan bahsediyoruz… Ki devletine hizmet ettiklerini düşündükleri anda önünde hiçbir şey bırakmayacak kadar vatansever bir kitle… Ve bunun sonucunda en basit karşılık bile MHP 'ye oy olarak dönecekti… Halk duygusaldı çünkü… Ama bilge lider ilk günden son güne kadar engel oldu set çekti… Belki hepimize dokundu… Türk bayraklarına saygısızlıklar, terörist pankartları, sahte bayramları nevruzlar… Şehitlerimiz… Üzüldük kızdık, ama ben bugün kendi adıma şükrediyorum… Çünkü iç savaşın getireceklerini görebiliyorum... Ne hale gelmiş Ortadoğu devletlerini… Kendi tabanının tepkisine rağmen bunu engellemesi bir kahramanlık öyküsüdür…
Devletimizi yıkma tehlikesiyle karşı karşıya getiren FETÖ...Türkiye'de ciddi bir çoğunluğun olumlu baktığı, anlam yüklediği birine karşı savaş açmıştır… Tehlikeyi çok erken fark etmiştir… Ciddi uyarılarda bulunmuş faaliyetlerini durdur diyerek sevenlerini kırmamak adına en sert cümleyi kullanmıştır… Direk savaş açan tek siyasi parti lideridir… Büyütüp besleyen AKP’nin ve Pensilvanya’ya teşekkür ediyorum diyen Deniz Baykal döneminde olmuştur bunlar… Ne kadar garip... Hafif bir yaklaşımda bulunsa ciddi bir oy kazancı ve güç sağlayabilecekken en ufak ilişkiyi kabul etmeyip devletin menfaatini düşünmüştür... Sempati duyulduğu dönemlerde etki alanı yüzde 10’ları bulan bir hareketten bahsediyoruz… Fetö'ye yaklaşımı, en olumlu erdemli tavırlarındandır genel başkanın...
7 haziran seçimleri… Proje belliydi.. Odaklar HDP'yi meclise sokup herhangi bir koalisyona dahil edip ülkeyi yönetemez hale getireceklerdi... Güneydoğu hendeklerle kazılmış, şehirlere silah bomba yığınakları yapılmış… Büyük bir savaş hazırlığı vardı… HDP’nin içinde olduğu bir koalisyon ne kadar savaşabilirdi ülkesini işgale hazırlanmış teröristlerle? Hele ki onlarla birlikte olmayı aklından bile geçiren bir MHP, Türk milletinin gönlüne girebilir miydi? Ama genel başkan hepimizin emin olduğu şekilde ilk gece tavrını koydu... Büyük plan oy kaybı olacağı belli olduğu halde engellendi… AKP’nin siyasi manevraları ise iğrençti... Getirdiğimiz şartlar bugün sağlandı ama ne yazık ki o gün hayırcı olarak suçlandık...7 Haziran 1 Kasım dönemini şimdi değerlendirip en doğru duruşu MHP’nin gösterdiğini kim inkar edebilir?
367 krizi... Meclisin cumhurbaşkanını seçememesi, Türkiye'nin tarihinde darbelere kadar süreçlerin sebebi olmuştur... 2007 de Türkiye benzer bir krizle muhatap olmuştur... Gerekçe türbanlı birinin Çankaya’ya çıkmaması gerektiğidir... Bu gerekçeyi hiçbir zaman kabul etme durumumuz olmadığı gibi meclise girmemizle büyük bir siyasi krizin önüne de geçildi… Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı devletimize zararlar getirmiştir ama ne yazık ki konuya buradan bakma şansımız yoktu… Yaşar Büyükanıt’ın Türk milletinin psikolojisini bile bile yaptığı saçma bildiri, cumhuriyet mitingleri, ordu göreve açıklamaları Türkiyeyi kaosa götürüyordu… Seçime gidildi ve AKP tek bir propaganda yapmadan mağdur sıfatıyla oy patlaması yaşadı... Bugün bizi yakın durmakla eleştirenlerin o zamanki karşı duruşlarının sonucu bu oldu... Kendi hatalarının bedelini Genel başkanın mecliste kendi adayımızı destekleyeceğiz demesini eleştirerek ödemeye çalıştılar... Halbuki siyasi kriz noktalandı... Ve şu an hazindir ki Abdullah Gül ile Deniz Baykal temas halinde... Ve genel başkan yine eleştiriliyor… Komik!!
Referandumlar, Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ve 2010 anayasa referandumu... İkisinde de karşı tavır alındı… İlkinin yanlış olduğunun görülmesi fazla sürmedi... İki makamın da halk tarafından seçilmesinin sıkıntıları yaşandı ve düzeltilmesi genel başkanla birlikte 2017 referandumuyla oldu... 2010 ise hata değil ihanetti... Yüz bin kere hayır dedik… Yargıyı Fetö’ye teslim etme operasyonu dedik… CHP ile birlikte hareket etmekle itham edildik... Sonucunda çıkan evet… hala yargıyı sarmış ve kurtulamadığımız ihanet şebekesi Fetö’nün zaferiydi… Ve AKP’nin kurmayları defalarca 2010 referandumunun hatalı olduğunu belirttiler… Tek haklı çıkan üzücü olsa da genel başkan oldu..
Açılım süreci… Sonuçtan başlayarak anlatalım… Açılım süreci sonucunda PKK siyasallaştı, siyasi uzantısı meclise girdi, güneydoğu doğu savaş alanına döndü... Bölge halkı PKK’ya teslim edildi... Devletten uzaklaştırıldı… Ve verdiğimiz yüzlerce şehit..
Sonucumuz bu, başlangıcı ise Abdullah Gül’ün İngiliz kraliçesiyle muhatap olduktan sonra uçakta güzel şeyler olacak cümlesi… Genel başkan tehlikeyi gördü uyardı, ihanetle suçladı büyük mitingler düzenledi yüz binlerce kişi toplandı ama medya ve siyasi iktidar ciddiye bile almadı... Ana muhalefet destekledi... Analar ağlamasın adı altında müthiş psikolojik oyunlarla halkı aldattılar... Her yerde tepki koydu genel başkan ve yöneticiler… BİN YILLIK KARDEŞLİĞİ YAŞA VE YAŞAT… Müthiş bir tema ile inildi miting alanlarına… Ne yazık ki başaramadık… Engel olamadık ihanete… Şu an ise askerin polisin kahramanlıklarıyla sorun azaltıldı… Yurdun işgali engellendi... Genel başkan ise haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyor…
15 Temmuz… Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan beri en tehlikeli gecesi… Batının emrinde yetişmiş yetiştirilmiş bir haine inanmış yüzlerce hainin kalkışması… Sonuçlarını ve amaçlarını henüz kestiremediğimiz tahminimce devletin yıkılma ve bölünmesine kadar gidecek bir süreç… Bu olay çok ayrı bir yazıda değerlendirilebilir… Ben bilge liderin cesur kısmının da öne çıktığı kesimi anlatacağım...
Cumhurbaşkanına, genelkurmay başkanına, içişleri bakanına ulaşılamazken, erkenden olayın ciddiyetini farkında olarak genel merkeze geçen ardından net bir şekilde darbeye tavır alarak darbecilere ciddi motivasyon kaybı yaratan genel başkan... Ne olacağı bilinmeyen bir olayda sonunu düşünmeden inisiyatif alan cesur bir lider... Harekete gönül veren komutanlarla iletişime geçmiş engellemek için mücadele etmiştir… Gece 2’den sonra ekranlara çıkan AKP’nin kahraman yüzleri!!! Lanetlemeye yeni başladıklarında bilge lider darbeyi bastıran önemli güçlerden biriydi... Başından beri Fetö’ye tavır alan genel başkan en önemli gecede kahramanlığını göstermiştir…
Birkaç maddeyle bir genel başkanın kırılma noktalarında yaptığı tavırların daha sonra etkilerinin ne olduğundan bahsettim... Kuruluşundan beri 1977 meclis başkanlığı seçimleri gibi birçok kırılma noktasında eleştirilen ama hep haklı çıkan, haklı çıktığına vatan sevdasından ötürü üzülen bir hareketin buralara sığmayacak hizmetlerinden sadece birazını anlatabildim… Devlete hizmet dışında bir amacı olmayan, ne olursa olsun devletin bekasını düşünen onurlu, öngörülü, duyarlı bir hareket... Lideri Devlet Bahçeli…
DEVLET BAHÇELİ VE KIRILMA NOKTALARI
Paylaş