İşin Türkçesi

Türk mutfak eşyaları sektörü, Çin’den sonra en büyük ikinci ihracatçı

EKONOMİ

Pandemi yılını 2,55 milyar dolar ihracatla kapatan, bu yılın ilk altı ayında ise 1,7 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ev ve mutfak eşyaları sektörü Türkiye’nin toplam ihracatına verdiği katkıyı aralıksız sürdürüyor. Türk mutfak eşyaları sektörü, Çin’den sonra en büyük ikinci ihracatçı.

Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği Başkanı Talha Özger, “Yıl sonu ihracat hedefimiz 3,4 milyar dolar. Sektör olarak dünyada Çin’den sonra en büyük ikinci ihracatçı ülke konumundayız. Avrupa’daki varlığımızı daha da güçlendireceğiz. Yurtdışında ofis, depo, lojistik merkezleri gibi çözümleri devreye alarak hedef pazarlara daha yakın olmalıyız” dedi. Özger, yeni dönem stratejilerini ve ihracat hedeflerini paylaştı. Derneğin pandemi sonrası döneme ilişkin en önemli hedefleri arasında yeni ihracat pazarlarına giriş yapmak ve tasarım-markalaşma olgusuna odaklanmak yer alıyor.

Yıl sonu ihracat hedeflerinin 3,4 milyar dolar olduğunu söyleyen Özger, “Yılın ilk yarısındaki ihracatımızın artışında lokomotif ürün grupları yüzde 65 artışla elektrikli küçük mutfak eşyaları ve yüzde 55 artışla metalden mamul pişirme gereçleri oldu. Seramik sektöründeki yeni yatırımlar sonucunda ise artış yüzde 85 oranında gerçekleşti. İhracat birim değerimizi de 3,8 dolara çıkarmak için ter döküyoruz. Sektör olarak en fazla ihracatımızı yüzde 58 ile Avrupa’ya gerçekleştiriyoruz. Pandemi öncesi Avrupa’nın payı yüzde 55’ti ve hem lojistik avantajımız hem de Asya Ülkeleri’nden farklı tedarikçi arayışı bizi Avrupa pazarında daha da avantajlı konuma getirdi. İkinci önemli pazarımız Ortadoğu, üçüncü ise Afrika ki çoğunlukla Kuzey Afrika Ülkeleri. Önümüzdeki dönemde pazar olarak güçlenmek istediğimiz Amerika, Latin Amerika, Sahra Altı Afrika ve Asya’daki payımızı arttırmayı hedefliyoruz. Diğer taraftan Avrupa pazarının yakın gelecekte talebini arttıracağını, pandeminin 2022 yılı ile birlikte kontrol altına alınmasıyla Avrupa’nın sektörümüz için önemini artıracağını düşünüyoruz. Katılımcılarımızın yüzde 75 oranında faaliyetlerimize katıldığı kapsamlı bir URGE projemizi henüz tamamladık. Şimdi yeni bir URGE’yi hayata geçireceğiz. Bu projede endüstriyel tasarım, e-ticaret ve pazarlama alanında danışmanlıklarla farklı adımlar atmak ve projelerimizi zenginleştirmek istiyoruz. 2021 yılında sanal heyetler organize etmeye başlamıştık, Latin Amerika, Avrupa ve Sahra Altı Afrika heyetlerimizden sonra yıl sona ermeden Asya ve Avustralya’da sanal heyetlerimizi devam ettirmeyi planlıyoruz. Her yıl İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz ‘Invitation Only Istanbul’ ve Avrupa’ya taşıdığımız ‘Invitation Only Europe’ için pandemiye bağlı olarak hazırlıklarımızı devam ettiriyoruz” dedi.

Sanayici maliyet artışlarını cebinden karşılıyor

Hammadde fiyatlarındaki fahiş artışların devam ettiğini, konteyner sıkıntısının ise kısmen sürdüğünü belirten Özger, “Üretimdeki maliyet artışları doğal olarak sektörümüzü olumsuz etkiliyor. Sektörle her iki sorun ile ilgili olarak yaptığımız değerlendirmede girdi maliyetlerimizin artmasına karşın bunu aynı oranda satış fiyatlarına yansıtmanın mümkün olamadığını gördük. Biz aylık bazda artık ihracatın yanı sıra birim ihracat değerlerimizi de izliyoruz ve hammadde, lojistik, enerji, işçilik, ambalaj gibi tüm girdi maliyetlerimizde artışlar yaşanmasına rağmen 2021 yılının ilk dört ayında birim fiyatlarda sadece yüzde 10’luk bir artış söz konusu. Demek ki maliyet artışlarının büyük bölümünü sanayici kendi karından, yapması gereken yatırımından feragat ederek karşılamış gözüküyor” dedi.

Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün değer bazında dünya sıralamasında ihracatta Polonya’nın ardından 8’inci sırada yer aldığına işaret eden Talha Özger, “Çin pazarda dominant bir oyuncu ve tek başına sektör ihracatının yüzde 55’ini gerçekleştiriyor. İkinci en büyük ihracatçı olan Almanya’nın pazar payı ise sadece yüzde 6. Türkiye tüm bu rakiplerinin arasında farklı bir yapıya sahip çünkü güçlü bir üretim yapımız var. Çin’den sonra en büyük net ihracatçı konumundayız. İhracatta 2021 yılına Türkiye olarak iyi başladık. Yılın geri kalanında benzer performansı devam ettirebilirsek dünya sıralamasında bir veya iki basamak yukarıya çıkabileceğimizi söyleyebiliriz. Sektör olarak hedefimiz ilk etapta dünyada ilk 3’e girmek. Bizim öncelikli hedefimiz İtalya, Hollanda, Fransa, ABD ve Polonya’yı geride bırakmak olacak. Bu hedefe ulaşabilmek için ülke ve sektör olarak birim ihracat fiyatlarımızı yukarıya çekmeye odaklanarak bu yönde stratejiler geliştirmeliyiz. 2022 sonrasında ise başta ABD pazarı olmak üzere farklı ülkelere açılmak istiyoruz. Yurtdışında ofis, depo, lojistik merkezleri gibi çözümleri devreye alarak hedef alıcı pazarlara daha yakın olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.