Milyonlarca öğrencinin gözü bugünkü Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına çevrildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine toplantısı sonrası alınan kararları ve gündeme ilişkin değerlendirmelerini paylaşmak üzere kameralar karşısına geçti. Son 20 yılda Türkiye'de otomobil sayısının 3 katına çıktığını ifade eden Erdoğan, "Şu anda otomobil satış yerlerinde 1. el otomobil dahi bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve 2. elle işi idare etmeye çalışıyorlar" diye konuştu. Erdoğan ekonomiye ilişkin mesajlar verirken ise "İnşallah yıl sonunda gelişmelere göre sabit gelirlerinin durumunu gözden geçireceğiz. Küresel krizi fırsata çevirecek adımları da atıyoruz. Önümüzdeki şubat-mart aylarıyla uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız" ifadelerini kullandı. Erdoğan KYK faizlerinin silinmesiyle ilgili "Kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık" açıklamasında bulundu.
"İSVEÇ İYİ BİR GÖRÜNTÜ VERMİYOR"
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
- NATO Madrid Zirvesi'nde ülkemizin küresel ve bölgesel krizler konusundaki yaklaşımlarını en üst düzeyde dile getirdik. NATO'nun genişleme politikasının ülkemizin hassasiyetleri çerçevesinde yürümesi konusunda kesin bir tavır ortaya koyduk. İsveç ve Finlandiya'nın şartlarımızı yerine getirmek için gereken adımları atmamaları halinde süreci donduracağımızı buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Özellikle İsveç'in bu konuda iyi bir görüntü vermediğini görüyoruz.
- Yarın Rusya-İran-Türkiye üçlü zirvesi için biraz sonra inşallah Tahran'a harekete geçiyoruz.
"DEVLET KASASINDAN TEK KURUŞ HARCANMADAN DEVLETE KAZANÇ SAĞLAMAYA BAŞLADI"
- İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü sayesinde bu güzergahta yapılan yolculuk çile olmaktan çıkmıştır. 5 Temmuz ile 16 Temmuz tarihleri arasında Osmangazi Köprüsü'nü günlük ortalama 54 bin araç kullanmıştır. Böylece araç başı ortalama 6.5 saat ve toplamda 4.2 milyon saat vakit tasarrufu ile 2.5 milyon litre yakıt tasarrufu elde edilmiştir. Sonuçta, sadece bu tarihlerde İzmir-İstanbul Otoyolu ve Osmangazi Köprüsü sayesinde ülkemiz yakıttan, zamandan ve emisyondan 140 milyon liralık bir kazanç sağlamıştır. Osmangazi Köprüsü ve İzmir-İstanbul Otoyolu'nun 2016'dan bu güne garanti karşılama oranları yüzde 36'dan yüzde 116'ya çıkmıştır. Bu durum, devlet kasasından tek kuruş harcanmadan inşa edilen projenin devlete üste kazanç da sağlamaya başladığını gösteriyor.
- Devletin kasasından tek kuruş çıkmadan 2 milyar 545 milyon avro maliyetle inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü'nü 8 Temmuz günü 14 bin 275 araç kullanmıştır. İstanbul Boğaz geçiş trafiğine rahat bir nefes aldıran Yavuz Sultan Köprüsü ise 8 Temmuz'daki günlük ortalama 60 binden fazla araç geçişi ile kamu-özel işbirliğinin en güzel örneklerindendir. Yalan, iftira, karalama kampanyalarının gerisindeki sinsi niyetleri biz gayet iyi biliyoruz. Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini, zenginleşmesini istemeyenler kalkınmanın temel altyapısı olan enerji, şehirleşme gibi yatırımlarımıza saldırıyorlar.
"OTOMOBİL SATIŞ YERLERİNDE 1. EL OTOMOBİL BULMAKTA SIKINTI ÇEKİYORLAR"
- Ulaştırma yatırımlarımızın ülkemize ve milletimize katkısını ifade etmek için sadece şu rakamlar bile yeterlidir; son 20 yılda ülkemizdeki araç sayısı 8 buçuk milyondan 26 milyona çıkarak 3 kat artmıştır. Hani, ekonomik sıkıntıdan bahsediyordun? Rakam ortada. Bu kadar korkunç bir rakama ulaşmış ve şu anda otomobil satış yerlerinde 1. el otomobil dahi bulmakta sıkıntı çekiyorlar ve 2. elle işi idare etmeye çalışıyorlar.
- Havayollarımızda da rekor üstüne rekor; İstanbul Havalimanımız bayram boyunca günde ortalama 1400 uçağın iniş-kalkışına ve günde ortalama 230 bin yolcuya hizmet vermiştir. Bu yoğunluğu Yeşilköy'ün kaldıramayacağını akıl ve vicdan sahibi herkes kabul edecektir.
"TÜRKİYE TÜM BU İMTİHANLARI BAŞARIYLA VERMİŞTİR"
- Neyin sözünü verdiysek yaptık. Ülkemiz bir süredir istisnai hadiselere şahit oluyor. Bu istisna Çukur Eylemleri'nde, Gezi Olayları'nda, 17-25 Aralık kumpasında, 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından belirsizliği fırsat bilenlerin siyaset kurumunu felce uğratma girişimi olarak, 15 Temmuz'da, ülkemizi kur dalgasıyla boğma girişimi olarak tezahür etmiştir. Türkiye tüm bu imtihanları başarıyla vererek yoluna devam etmiş bir ülkedir. Tüm dünyanın enflasyondan resesyona nice sıkıntılarla boğuştuğu bu küresel fırtınadan Türkiye'yi kurtararak inşallah salih-i selamete ulaştırmakta kararlıyız.
- Bu değişimlerin her başlığı birer sessiz devrim niteliğindedir. Son dönemde ekonomide bu hakikatle yüzleşiyoruz. Dünyanın gelişmiş diye tabir edilen ülkelerinin bile göğüslemekte zorlandığı küresel krizleri biz başarıyla yönetiyoruz. Önceliği istihdama ve büyümeye verdiğimiz programımız sayesinde içeride ve dışarıda artık yavaş yavaş itiraf da edilmeye başlandığı gibi emin adımlarla hedeflerimize ilerliyoruz.
- Kurdaki dalgalanmanın ve yükselen fiyatların insanlarımızın hayatından yol açtığı refah kaybını telafi edecek tedbirler alıyoruz. İnşallah yıl sonunda gelişmelere göre sabit gelirlerinin durumunu gözden geçireceğiz. Küresel krizi fırsata çevirecek adımları da atıyoruz. Önümüzdeki şubat-mart aylarıyla uyguladığımız politikanın olumlu neticelerini daha iyi görmeye başlayacağız.
- Geçtiğimiz haftalarda yaz tatilini seyahatle geçirmek isteyen gençlerimiz için 81 ilde belirlenen yurtlarımızın 15 Temmuz - 1 Eylül tarihleri arasında açık olacağı müjdesini vermiştik. İlaveten gençlerimizin cennet vatanımızın her köşesindeki tarihi eserleri rahatça görebilmeleri için Müzekart cinsi uygulamasını da hayata geçirdik.
- Geçtiğimiz 20 yılda kredi ve burs miktarlarını 14 kat arttırdık. Halen öğrencilerimiz lisansta 850 lira, biz göreve geldiğimizde bu 45 liracıktı. Yüksek lisansta 1700 lira, doktorada 2550 lira kredi veya burs alıyor. Yılbaşında bu rakamları yükselteceğiz. Burs almak istemeyen öğrencilerimizin başvuruları gayet adil ve şeffaf bir sistemle değerlendiriliyor. Öğrenim kredisi ise başvuran her öğrencimize veriliyor. Alınan kredilerin geri ödemeleri mezuniyetten 2 yıl sonra başlıyor. Şayet bu sürede mezun öğrenci henüz sigorta girişi olan bir işe başlayamamışsa e-devlet sisteminden ödemeyi erteleyebiliyor. Bugüne kadar kredi ödemelerinin yıllık güncellemesi belirli bir faiz oranından dağil, yurt içi üretici fiyat endeksi farkına göre yapılıyor. Hiçbir zaman faiz uygulaması yapmadık. Ama 'Bay Kemal', yalan bol, utanmadan sıkılmadan faizden bahsediyor.
KYK FAİZİ KARARI! "SADECE ALINAN KREDİ RAKAMI GERİ ÖDENECEK"
- Son dönemde enflasyonun arzu etmediğimiz düzeylere yükselmesi öğrenim kredisi güncellemelerinde beklenmedik rakamların ortaya çıkmasına yol açtı. Haftalar öncesinden ilgili arkadaşlarıma talimatlarımızı verdik. Biraz önceki Kabine toplantımızda kredi geri ödemelerinin herhangi bir enflasyon farkı veya faiz uygulaması olmaksızın sadece alınan kredi rakamı üzerinden yapılmasını kararlaştırdık. Yani anapara. Bu uygulamadan halen kredi geri ödemesi yapan tüm gençlerimiz yararlanacak. Aldığımız bu kararla toplamda 26 milyar liranın üzerinde bir yükü gençlerimizin üzerinden kaldırmış oluyoruz. Böylece 3 milyon 157 bin gencimizin öğrenim kredisi sorununu kökten çözmüş oluyoruz. Önümüzdeki yıldan itibaren kredi ödemesi başlayacak öğrencilerimiz artık sadece aldıkları kredi rakamı kadar sorumlu olacaklar.
ÖĞRETMENLERE EK DERS ÖDEMESİ
- MEB'e bağlı ek ders ücreti karşılığı görev yapan öğretmenlere her 5 ders için ilave ek bir ders ödemesi yapacağız. Haftada 30 saat derse giren bir öğretmenin 3.400 TL'den 5.740 TL'ye yükselecek. Devlete bağlı üniversitelerimizin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin son sınıf öğrencilerine asgari ücret tutarı kadar ödeme yapılacak.