Milliyetçi Hareket Partisi Sakarya il başkanı Muhammed Levent Bülbül haftalık olağan basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.
BARZAN’NİN ÇOCUKLUK HAYALİ KÂBUSA DÖNDÜ
İl başkanı Levent Bülbül, bu hafta toplantısına yine Kerkük ve Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmeleri değerlendirmekle başladı;
“25 Eylül’de Irak’ın kuzeyinde Kerkük’ü de içine alacak şekilde yapılmaya çalışılan korsan referandum, Türkiye için bir milli güvenlik meselesiydi. Bu konu üzerinde daha kimse sesini çıkarmadan, 24 Ağustos tarihinde Genel Başkanımız tarafından değerlendirilmiş ve en şiddetli şekilde karşı çıkılarak gerekirse Türkiye için savaş sebebi olarak görülmelidir ifadesi ile ne kadar önemli bir mesele olduğu ilan edilmişti.
Yaşanan gelişmeler sonrası Türk devleti bütün kurumları ile bu girişime karşı çok net ve dik bir duruş sergiledi ve nihayetinde genel başkanımızın da ifade ettiği gibi Barzani’nin çocukluk hayali kendisi açısından bir kâbusa dönüştü. Bu sadece onun şahsıyla ki yakın zamanda bir istifa açıklaması da yapıldı, şuan büyük bir kargaşanın da hakim olduğu haberlerini hep birlikte izliyoruz.
Bu teşebbüs onun şahsı açısından sonuç doğurmanın ötesinde, Irak’ın kuzeyinde bir devletçik oluşturma hayallerinin de son derece geriye gitmesine hatta yıkılmasına sebep olacak şekilde sonuçlanmıştır. Peşmerge’lerin 2003 yılından bu yana korsan bir şekilde elde ettikleri kazanımların tamamını kaybetmişler, Irak merkezi hükümetinin 2003 yılı öncesi sınırları esasa alınacak şekilde ülke genelinde hâkimiyet kurması sağlanmıştır.
Bu Türkiye açısından çok önemli bir gelişmedir. Türkiye’nin gerek Suriye açısından gerek Irak açışından milli politikası, bu ülkelerin toprak bütünlüğünü esasa alarak hareket etmek noktasındadır. Bu sebeple Irak’taki korsan girişimin bu şekilde sonuçlanması bizim açımızdan memnuniyetle karşılanmıştır. “
PKK’YI BATAKLIĞINDA KURUTALIM
İl başkanı Bülbül Kuzey Irak’ta yaşanan gelişmelerin PKK ile mücadele için çok ciddi bir fırsat olduğunu ifade ederek yapılması gerekenleri dile getirdi;
“Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti, PKK ile mücadele ile ilgili de önemli bir fırsat elde etmiştir. Bizler PKK ile Barzani’yi birbirinden ayırt etmeyen bir anlayışın mensupları idik, bu anlayışımızdan dolayı yeri geldi Türkiye’de farklı itham ve tepkilerle karşılaştık. Ama sonuçta bizim anlayışımız haklı çıktı ve PKK ile Barzani’nin nasıl aynı amaçta bir araya gelebileceğini, menfaatlerinin nasıl nerede birleşeceğini ülkemiz ve tüm dünya görmüş oldu.
Türkiye olarak özellikle bu terör belasının bataklığında kurutulmasını hedefliyorsak burada Irak’ın kuzeyinde yönetim boşluğundan dolayı oluşan PKK kamplarının ortadan kalkması özellikle Kandil ve Sincar bölgesine yapılacak harekâtlarla Türk ordusunun PKK ya öldürücü darbeler vurabileceği bir fırsat yakalamış bulunuyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti inşallah inanıyorum ki bu fırsatı çok iyi şekilde değerlendirecek ve PKK’ya asla ve alsa unutamayacakları bir darbe vuracaktır. Şuan askerimiz güvenlik güçlerimiz sınırın ötesinde büyük bir mücadele vermektedir, geçen hafta şehitlerimiz oldu Allah onlara rahmet eylesin. Orada ordumuza güç kuvvet versin.
İnşallah bu mücadeleden de muzafferiyetle çıkarız tüm sınır ötesi operasyonlarda İdlib ve diğer Ortadoğu’da gerçekleşen harekâtlarda inşallah muvaffak oluruz. Bu Türkiye açısından herhangi bir sınır ötesi ve başka bir ülke içinde yürütülen bir faaliyet değil bu Türkiye’nin bekası ve gelecek nesillerimizi açısından çok önemlidir. “
TÜRKMEN ŞEHİRLERİ İNŞA EDİLECEK
Yine Irak’ta ki başka bir önemli gelişmenin hayatın normalleşmesi ve düzene kavuşması için çalışmaların başlayacağı haberleri olduğunu söyleyen Bülbül bu konuda şunları kaydetti;
“Habur sınır kapısın insani yardımlar hariç olmak üzere kapatıldığı bir dönemde Habur’un Irak tarafı olarak adlandırılan İbrahim Halil kapısının Irak merkezi yönetimi tarafından Erbil yönetiminden devralanmış olması önemli bir gelişmedir. Bu saatten sonra Habur işlemeye devam edecektir. İnşallah Türkiye Cumhuriyeti Devleti Türkmen bölgelerinin şehirlerine imar ve şehircilik faaliyetleri açısından faydalı olacaktır. Kerkük Telafer ve diğer viran olan bütün Türkmen şehirlerinin tekrar inşası ile alakalı olarak resmi açıklamalara baktığımızda devletimiz büyük inisiyatif elde etmiş olacak gibi duruyor. Bizde bu konuda gelişmeleri destekliyor dualarımızı eksik etmiyoruz.”
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI’NA ZOR SORULAR
Her hafta olduğu gibi yerel konularda Sakarya halkının ihtiyaçları ve sıkıntıları ile ilgili değerlendirmeler yaparak halkın sözcülüğünü yapan MHP il başkanı Levent Bülbül, şehrin tıkandığı noktalarda belediye başkanı Zeki Toçoğlu’na zor sorular sordu;
“Kamuoyunda Sakarya Büyükşehir belediye başkanı Zeki Toçoğlu tarafından yapılan açıklamaları bizde takip ediyoruz. Özellikle hafif raylı sitem, Ada Treni, kent meydanı, gar meydanı, gar binası ile ilgili açıklamaları bizde inceledik değerlendirdik.
Arkadaşalar öncelikle belirtmek gerekir ki gar binasını belediyenin devir alması ve fuar merkezi haline getirmesi ilk bakışta Sakarya’nın bir fuar alanına ihtiyacı duyduğu gerçeği önümüzdeyken sıcak bir gelişme olarak değerlendirebilir. Ama biz başından itibaren trenin şehir merkezine gelmesini talep eden bir anlayışa sahip olarak bu alanın fuar alanı olarak değerlendirilmesini doğru bulmuyoruz.
ŞEHİR MERKEZİNDE FUAR ALANI ŞEHİRCİLİK ESASLARINA TERS
Şehircilik esaslarına bakıldığında büyük şehirlerde fuar alanları nasıl konumlandırıldığı ve etrafındaki yayılma bölgeleri değerlendirildiğinde, gar meydanı ve gar binasının bir fuar alanına müsait hale gelmesinin düşünülmesi bizce mantıklı değildir.
Fuar alanları, etrafında otopark eğlence alanları halkın rahatça ulaşım sağlayabileceği alanlardır. Dolayısı ile şehrin kalabalığına yük getirmeyecek hususta planlanması çok önemlidir. Biz fuar alanı şehrimize kazandırılmasını her daim arzu ettik ve 2014 seçim beyannamemizde de bunu paylaşmıştık. Fuar alanı inşa etmek gibi bir düşününce varsa biz buna destek oluruz, fakat mevcut olanları değerlendirmek yerine yeni alanlar açıp yeni cazibe merkezleri oluşturmak daha önemlidir. Bu hususta garın bir alternatif olarak görülmesini doğru bulmuyoruz. Garın gerçek maksadına hizmet etmesini istiyoruz.
ASLINDA BELEDİYE BAŞKANI’DA BİZİM GİBİ DÜŞÜNÜYOR
“Bu noktada Sayın Zeki Toçoğlu’nun değerlendirmelerine baktığımızda bizimde daha önce söylediğimiz görüşleri kendisinin de daha önce ifade ettiğini görüyoruz. Yani Ada Ray’ın merkeze gelebileceğini dünyada bütün şehirlerde trenin merkeze geldiğini fakat burada bu trenin ya alttan ya üstten bir şekilde gelmesi gerektiğini fakat trenin Sakarya’ya gelişinde bu açıdan sıkıntı olduğunu ifade etmektedirler.
Burada Sayın Zeki Toçoğlu’nun dünyadaki bütün şehirlerde trenlerin merkeze geldiğini açıklamasını memnuiyetle karşılıyoruz. Fakat bunun Sakarya’da temin edilememiş olmasına açıksa üzülüyoruz.”
“Devlet Demir Yolları illa ben burada köprü ile geçeceğim hemzemin geçitlerin üzerine köprü yaparım alttan geçitlerin maliyeti çok yüksek bunu yapamam demesine biz Sakaryalılar olarak teslim mi olacağız?
Birçok iddialı projeyi hizmete aldığını söyleyen AKP iktidarı Sakarya açısından böyle iddialı bir projeyi yapmak istemez mi? Bu Sakarya’ya fazla mı? “
ŞEHRİN MERKEZİNE TREN GELMELİDİR
Sakarya’nın çağın gereklerine uygun bir şehir haline gelebilmesi için en önde gelen hususlardan birinin şehir merkezine tren seferlerinin olması gerektiğini vurgulayan il başkanı şunları söyledi;
“Sakarya’da hemzeminlerin kaldırılması ve üst geçitlerle şehrin bölünmesini bizde uygun bulmayabiliriz ama bu şehrin merkezine bu trenin gelmesi bu yatırımı yapılması aynı zamanda şehre bir ulaşım imkanı kazandırabileceği ve şehrin daha medeni bir hale gelmesine katkı sağlayabileceği gibi, trafik problemi çözümünde de çok önemli bir yer tutan hemzemin geçitlerin tamamen ortadan kaldırılması ve caddelerimizin kesintiye uğramadan çalışır hale gelmesi Sakarya açısından büyük bir kazınım olacaktır.
Trafikte problem teşkil ediyor gözüken bu hemzemin geçit sıkıntısının çözümü böyle bir yatırımdan geçer. Sakarya’ya yapılacak en iyi yatırımlardan hizmetlerden biri bu olsa gerek.
Devlet Demir Yolları’nın bu inadını kırmak gerekiyor. Devlet Demir Yolları bunun kendisine getirdiği maliyetler konusunda ısrarcıysa bizde bunun Sakarya’ya getireceği kazanımları açısından en üste mercie gerekirse Cumhur Başkanlığı makamı da dahil olmak üzere her yere anlatabilmemiz lazım. Bizim Sakarya olarak bu hizmeti talep etmemiz gerekiyor.
Bunu temin edemeyip de bundan geri çekilmek başka çözümler üretmeye çalışmak bence bir çaresizliğin işaretidir. Sakarya büyümeli ve bu büyümeyle daha yaşanabilir daha iyi bir şehir hale gelmeye bu yatırımlarla hizmet edilmelidir.”
KAMU YATIRIMLARI BUGÜN KAR ETMEK İÇİN YAPILMAZ GELECEĞİ KURMAK İÇİN YAPILIR
Sakarya’da kamu yatırımlarına dair anlayışta sıkıntı olduğunu bildiren il başkanı şunları söyledi;
“Geçende hafif raylı sistemle ilgili açıklama yaparak arkasından Zeki Toçoğlu’nun bu konu ile ilgili yorumlarını takip ettik.
Hafif raylı sistemle alakalı değerlendirme yaptığında sayın büyükşehir belediye başkanı Zeki Toçoğlu, lastik tekerlilerle yapılan ulaşımın Sakarya’da şuan için ihtiyacı karşıladığını söylüyor. Bizim Sakarya’da şuan hafif raylı sisteme ihtiyaç yok, biz durumu idare edebiliyoruz, başka bir işe girişmenin bir manası yok şeklindeki bu anlayışı kabul etmemiz mümkün değildir arkadaşlar.
Biz bu işin başından beri bir vizyon meselesi olduğunu ve Sakarya gibi bir şehre yakışacak böyle bir çalışmanın Sakarya’ya değer katacağını söylüyorduk ama Zeki Toçoğlu açısından meseleye böyle bakılmasından dolayı açıkça üzüntü duyduğumuzu belirtmek istiyorum.
Şimdi merak ediyorum bir yerde bir yol açacaksanız bir köprü yapacaksak şimdiki ihtiyaca göre mi planlanır yoksa geleceğe yönelik bir vizyon ve bir hesap kitapla mı gerçekleştirirsiniz?
Kamu yatırımları sadece bugün için değil geleceğe yönelik olan yatırımlardır. Bu hesap ve yatırımlar sayesinde şehirler ve bölgeler ona göre şekillenir, akış ona göre belirlenir şimdi Sakarya da bu öncülüğü yapmanın neresi kötü biz bu çalışmayı yapalım belli bir yolcu kapasitene kavuşacağı muhakkaktır.
Nasıl yolları iki şerit, dört şerit, beş şerit yapmakla övünülüyorsa Sakarya’nın gelineceğini inşa ediyoruz diye böyle bir hafif raylı sistemi yapmakla övünebilir.
Bugün Osmangazi köprüsünü bir marka değeri olduğu için Gebze’den Dilovası’ndan, Topçulara, Yalova istikametine uzanan o köprüyü her reklamda kullandığımız bir durumdayken ve bu köprünün zarar ettiğini göz önünde bulundurduğumuzda şuan zarar ediyoruz diye bu köprü yapılmamalıydı diyebilir miyiz? Bu köprü Türkiye’ye katma değer sağlamıştır.
Veya diğer yol faaliyetleri, Türkiye bölünmüş yollara kavuştu diye herkes övünüyor değil mi, o bölünmüş yolların şuan için ihtiyaçtan fazla nazarı ile yapılmış olan yerleri de vardır fakat biz ona ihtiyaç fazlası gözüyle bakar mıyız?
Orada bir araçla gerçekleşecek bir tane trafik kazasının önüne geçiyorsak o çift yol, ona biz kazançla bakarız. Yoksa bir km asfaltın maliyetini hesap ettiğimizde burayı tek şeritle yapıp bu şimdi idare eder dediğimiz bir dünya yer olabilir veya bu köprüleri yapmayız diyebiliriz.
Sakarya içinde bu anlayışı talep ediyoruz arkadaşlar. Sakarya’nın geleceği açısında bu elzemdir. Trafik problemine çözüm sunacaktır. Ve Sakarya’yı modern şehirler sınıfına girme açısından ve özellikle üniversite şehri olması açısından çok farklı bir klasmana sokacaktır.
Eğer bu konulara kar-zarar hesabı ile bakılıyorsa bu konu ile ilgili aşırı bir hassasiyetle bakılıyorsa şunu da sormak lazım Adaray’dan ne kadar kar sağlanmıştır? Adaray’la ilgili olarak ticari bilanço nedir ona da o zaman bakmak lazım. “
ADARAY’IN FOTOĞRAFINI ÇEKTİ
Şehir merkezine tek tren seferi yapan Adaray ile ilgili durum tespiti yapan il başkanı Bülbül gerçekleri gözler önüne serdi;
“Bizim çıplak gözle gördüğümüz bir durum var ne kadar yolcu taşıdığını ne kadar ticari kazanç sağladığını gözlerimizle gördüğümüz bir durum var boş gidip boş geliyor bu trenlerimiz.
Tren seti belediyeye ait olmadan, herhangi bir yol yatırımı yapmadan oluşmuş olan güzergâhta gidip gelen, daha şehirlerarası terminale dahi bağlayamadığımız, çok iyi bir şehir içi taşıma istikameti olduğunu düşünmediğimiz Adaray konusunda ısrarla 15 dakikada bir seferler düzenlenirken burada ne kadar karlı olunduğunu Sakaryalı öğrensin bilsin deriz."
VİLAYET HİZMET BİNALARI ORTAK KAMPÜS PROJESİNİ ISRARLA DİLE GETİRDİ
Geçen hafta da gündeme getirdiği Vilayet Hizmet Binaları Ortak Kampüs Projesini bu hafta da tekrarlayan Bülbül, bu MHP’nin değil aklın ve mantığın projesidir diyerek konuyu ısrarla dile getirmeye devam etti;
“Sayın Zeki Toçoğlu’nun açıklamalarında eski itfaiye alanında büyükşehir binasının yapılacağı konusunu dile getirdiğini görüyoruz. Bizde bunu daha önceden planın var olduğunu bilerek, onun yanındaki 130 dönümlük araziye de valilik ve adliye binasının yapılmasını teklif etmiştik. Bu Sakarya açısından önemli bir adım olacaktır. Bu MHP’nin düşündüğü şey değildir, bu aklın ve mantık açısında şehircilik açısından doğru olandır.
Bu meselin halli ile ilgili nereye başvuru yapılacaksa hep birlikte bu çalışmanı yürütülmesi kanaatindeyiz. Bugün valilik kampüsünde valilik k ve adliye arzu edilir bir hizmet alanına sahip değildir. Çok daha iyi şartlarda hizmet etmeleri için Sakarya’nın merkezinde bunun haricinde elverişli bir yer yoktur.
Eğer belediyenin böyle bir yere konumlanması plan dahilindeyse diğer yanın başındaki yerinde aynı plan dahilinde tasarlanması bu planların geleceğe yönelik olarak bu hizmete tahsis edilmesi gerekmektedir.”
CAMİLİ, KARAMAN BÖLGELERİNİN CANLANDIRILMASI
“Camili 2’de Meslek Yüksek Okulu olarak iki binanın inşa edilmiş olmasını olumlu buluyoruz. Camili’ye Yenikent’e hareketlilik katacaktır. Biz Camili ’deki adliye ve valiliği buraya taşıyalım derken oradaki boşalacak alanlara da aynı yapılan MYO inşaatları gibi, Sakarya üniversitesine bağlı bölümlerin oraya taşınması veya birkaç fakülte binasının oluşturulması ile yeni üniversite için bir kampüs haline getirilmesi gibi çalışmalarla o bölgeye bir canlılık gelecektir diye belirtmiştik.
Valilik ve adliyenin o bölgeye canlılık getirdiğini kimse iddia edemez. İş merkezleri metruk haldedir. Orada kullanılan oluşturulan alışveriş bölgeleri metruk haldedir. MYO olarak oraların değerlendirilmesi oraların daha öncesinden atalet içinde olmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısı ile bu teklif, Sakarya merkezine kamu binalarının alınmasının en doğru yerde bu hizmetin verilmesini sağlayacağı gibi, Camili ve Karaman’a da canlılık katacak bir tekliftir. Bu bütünlük düşünülerek bu adımlar atıldığı taktirde yapılacak çalışmaların Sakarya’ya çok daha fayda getireceği kanaatindeyiz.”
SANAYİCİ KALİFİYE ELEMAN BULAMIYOR
“Arkadaşlar Sakarya hem tarım, hem sanayi, hem de turizm yönünden Türkiye’nin çok önemli merkezlerinden birisidir.
Şehrimizde sanayi açısından değerlendirildiğinde çok önemli sanayi bölgelerinin olduğu ve bu sanayileşme trendinin yükselerek devam edeceği anlaşıldığı bir durumda, Sakarya’da istihdamın doğru bir şekilde temin edilebilmesi gençlerimizin Sakarya’daki sanayileşmeye uyumlu bir şekilde oralarda çalışabilecek eğitim imkanlarına kavuşturulması büyük önem arz etmektedir.
Bugün Sakarya’da bu sanayi kuruluşlarının hepsinde ara eleman, kalifiye eleman ihtiyacı söz konusudur. Fakat bu ihtiyaç Sakarya’nın kendi kaynaklarında ne yazık ki karşılanamamaktadır. Bu gün Sakarya de Endüstri Meslek ve Teknik Lise veya meslek yüksekokulu mezunu bir gencin işsiz olabilme ihtimali söz konusu değildir. Bu arkadaşlara bizler dahi çok kısa sürede iş bulabilmekteyiz. İşletmeler bu konuda eleman ihtiyacı olduğunu yakınarak ifa etmektedir. Böyle bir ihtiyaç varsa bu işi daha kaliteli daha istikrarlı daha kazançlı hale getirmek için Sakarya’da nesillerimizi buna göre yönlendirmek bu fiziksel imkânları Sakaryalının önüne sunmak gerekledir.”
SAKARYA’DA İŞSİZLİĞİ TAMAMEN BİTİRMEK ELİMİZDE
“Bugün Sakarya’da teknik okullar vardır ama bunları çok iyi analiz etmek, çıraklık okullarının ıslahı da dahil olmak üzere bütün bu meseleleri stratejik bir planlama dahilinde harekete geçirmek Sakarya’nın bir çok ile göre işsizlik problemini çözülmüş olması ve Sakaryalının yaşam standartlarının inanılmaz şekilde harekete geçmesi hiçten bile değildir. Bu konuda Sakarya’nın bu gelişim sürecine uygun şekilde eğitim konusunda gereken tedbirleri alması gereklidir.”
TÜRK KIZILAY’ININ ÇALIŞMALARINDAN GURUR DUYUYORUZ
“Son olarak bu hafta Kızılay haftası, biz Kızılay derneğinin Türkiye’nin Türk milletinin bir onur kuruluşu olduğunu düşünüyoruz. Hilali Ahmer cemiyetinden itibaren, Türk Kızılay’ı dünyanın her yerinde çok önemli hizmetler vermiş. Yardıma muhtaç ve imkânsızlıklar içinde olan felaket ve savaş bölgelerine intikal edip orada masum insanların tutunacağı dal olmuş, onların korunayacağı yuvalar kurmuş, sıcak aş ve diğer yardımları ile Türk milletinin yüzünü ağartan bir kurum haline gelmiştir. Biz Kızılay derneğinin güçlenerek bu hizmetlere devam etmesini arzu ediyoruz. Biz Türkiye’nin en önemli sivil toplum kuruluşlarından olan Kızılay derneğini bu önemli haftada tebrik ediyoruz. Yapacakları tüm çalışmalarda destekçileri olacağımızı ifade etmek istiyorum.”