Antibiyotikler yanlış ve fazla kullanım nedeniyle zararlı etkilere yol açabiliyor.
Antibiyotik direnci, 2014 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel bir sağlık tehdidi olarak ilan edildi.
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Doç. Dr. Müjde Eryılmaz ve Uzman Eczacı Suna Sibel Gürpınar ile Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden Doç. Dr. Didem Kart’ın TÜBİTAK destekli projesinden elde ettikleri sonuçlar, antidepresanların antibiyotik direncine neden olduğunu ortaya koydu.
Antibiyotik direncine antidepresanların da yol açtığını ortaya koyan araştırma, mikrobiyoloji alanında dünyanın saygın hakemli dergilerinden Archives of Microbiology'de yayınlandı.
DHA’nın haberine göre; DSÖ, 2015 yılında 'Antimikrobiyal Dirence Karşı Küresel Eylem Planı'nı yayınladı.
Her yıl 750 binden fazla kişi yaşamını yitiriyor
Alınan tüm önlemlere rağmen antibiyotiklere dirençli enfeksiyonlar nedeniyle her yıl 750 binden fazla kişi yaşamını yitiriyor ve bu sorunun önüne geçilememesi halinde önümüzdeki 30 yıl zarfında bu sayının yılda 10 milyon kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor.
Antidepresanlar doğrudan ya da dolaylı olarak direnç geliştirebilir
Araştırma sonuçlarına göre antidepresan etkin maddeleri olan fluoksetin, sertralin ve amitriptiline maruz bırakılan duyarlı test bakterileri bazı antibiyotiklere karşı direnç geliştirdiği gösterildi.
Antidepresanların antibiyotik direncinin doğrudan ya da dolaylı nedeni olabildiği ortaya konmuş oldu.
“Antidepresanlara maruz kalan bakterilerin direnç mekanizmalarını aktif hale getirerek antibiyotiklere karşı direnç kazandığını gözlemledik”
Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi ve proje yürütücüsü Doç. Dr. Müjde Eryılmaz, antibiyotiklerin gerek insanlarda gerek hayvanlarda gerekse tarım ve gıdada tedavi amacıyla uygun olmayan kullanımlarının direnç nedeni olduğu düşünüldüğünü söyledi.
Eryılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Buradan yola çıkarak biz 'Antibiyotik direncini etkileyen başka etkenler olabilir mi?' bu soruyu kendimize sorduk. Antidepresanları çalışmayı düşünme nedenimiz özellikle son yıllarda toplumda yaygın olarak antidepresan kullanımının artması, bir de bu ilaç grubunun tedavi amacıyla çok uzun süre kullanılması. 2019 yılında TÜBİTAK’a bu konuda proje önerisi verdik. TÜBİTAK projemizi destekledi. Proje sonuçlarımıza göre antibiyotik direncine neden olan antidepresanların toplumdaki yaygın kullanımlarını göz önüne aldığımızda halk sağlığı açısından erişiminin kontrolünün sağlanmasına dikkat çekmek istedik. Araştırma sonucunda antidepresanlara maruz kalan bakterilerin direnç mekanizmalarını aktif hale getirerek antibiyotiklere karşı direnç kazandığını gözlemledik.
“Her hastalığın tedavisinde antibiyotik kullanılmaz”
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde elimizdeki en önemli silahlar. Her hastalığın tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Gerektiği dozda ve sürede hekim kontrolü altında antibiyotiklerin kullanılması gerekiyor.
“Antibiyotik direncinde antibiyotik dışı ilaçların hatta kimyasalların da rolü olabileceğini göstermiş olduk”
Antibiyotik direncinin en önemli nedeninin antibiyotiklerin uygun olmayan, yanlış ve aşırı kullanımı olarak görülmekteydi; fakat biz bu yaptığımız projeyle antibiyotik direncinde antibiyotik dışı ilaçların hatta kimyasalların da rolü olabileceğini göstermiş olduk. Antibiyotik direncinde antidepresanların da rol oynadığını bu çalışmayla görmüş olduk. Bu çalışma aynı zamanda eczacıların akılcı ilaç kullanımı konusundaki bilinç düzeyini oluşturma ve toplumda farkındalık yaratması açısından önemlidir. Halk sağlığı açısından da tüm ilaçlar sadece gerekli durumlarda ve mutlaka hekim kontrolü altında kullanılmalıdır.”