Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Nanografi firmasının Grafen Seri Üretim Tesisi Açılışı törenine katıldı. Bakan Varank, konuşmasında Nanografi firmasının çatısı altında devam eden Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışmalarına değindi. Bakan Varank, intrazanal aşıların klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey olarak uygulandığından da bahsetti. Bakan Varank ayrıca, Grafen maddesinin önemine ve açılışı yapılan tesisin Grafen’i seri şekilde üretmesinin önemine değindi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu Toplantısı sonrasında yapılan basın açıklamasında İntrazanal aşıların önemine şu şekilde değinmişti:
“Aşıda yeni bir teknik söz konusudur. Bu yeni teknikte aşının burundan sprey olarak uygulanması amaçlanmaktadır. İntranazal Covid aşısı denilen bu aşının da çok yakında Faz 1 çalışmalarına başlanacak. Türk bilim insanlarının bu girişimi sonuçlanırsa, bu, dünyadaki ilk İntranazal Covid aşısı olacak. Üretim verimliliği son derece yüksek olan bu aşıdan sadece 1 tesiste, yılda 250 milyon doz üretilebilecek.”
“Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışması şu anda hızla devam ediyor”
Nanografi firmasının çatısı altında faaliyet gösteren bilim insanları, klasik aşılardan farklı olarak burundan sprey olarak uygulanacak yenilikçi bir aşı türü geliştirdiklerini belirten Bakan Varank, “Üniversitelerin altyapı, bilimsel beceri ve akademik tecrübelerinin katkılarıyla Türkiye’nin ilk intranazal yerli aşı geliştirme çalışması şu anda hızla devam ediyor. Bu aşı mRNA ve inaktif aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli olarak tasarlandı. Burundan uygulanan aşı, virüsün insanları enfekte ettiği yolu takip ettiği için bu teknolojinin virüs ile daha etkin mücadele edeceği öngörülüyor” dedi.
“Bu yeni aşı türünün yıl içinde kullanıma sunulmasını hedefliyoruz”
Bakan Varank, söz konusu aşı türünün mutasyon durumunda çok hızlı bir şekilde yeniden modelleme ve salgının olası ilerleyen seyirlerinde Türkiye’nin elini güçlendirme potansiyeline sahip olduğunu açıklayarak, “Preklinik aşamaları başarıyla tamamlanan ilk intranazal yerli aşı adayımız için çok kısa bir süre sonra Faz-1 insan denemelerine başlanacak. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun (TİTCK) onayı bekliyoruz. Eğer onayımızı alırsak inşallah nisan ayında insanlı denemelere başlamış olacağız. Tüm klinik aşamaların hızlıca başarıyla tamamlanmasından durumunda bu yeni aşı türünün yıl içinde kullanıma sunulmasını da hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Grafen malzemesinin önemine ve özelliklerine değinen Bakan Varank, şunları kaydetti:
“Grafen, çelikten 200 kat daha mukavemetli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken, bir o kadar esnek ve hafif bir malzeme. Sergilediği mukavemet, esneklik, termal ve elektriksel iletkenlik özellikleriyle çok farklı sanayi alanında kullanılabiliyor.”
Bakan Varank, Grafen sayesinde daha uzun ömürlü malzemelerin, ultra hızlı şarj edebilen bataryaların, daha hızlı ve hafif uçaklar, vücuttaki nöronlara bağlanabilen biyonik cihazlar üretebileceğini belirterek, “Vücut elektriğini okuyup değiştirerek gerçek zamanlı tedavi sağlayan bioelektronik tıbbi teknolojiler geliştirilebilecek, korozyon, ısınma ve iletim sorunlarına da çözümler getirilebilecek” diye konuştu.
Bakan Varank, Grafen malzemesinin üretiminin kolay olmadığının altını çizdi.
Nanografi firmasının, Grafen malzemesinin hem özgün bir yöntemle hem de standartlara uygun bir şekilde seri üretimini gerçekleştirdiğini belirtti.
“Kendi kaynaklarımızla grafeni üretebiliyor olmamız, ülkemiz adına gurur verici”
Bakan Varank, çevre dostu yöntemlerle, düşük maliyetli ve endüstriyel boyutta üretim yapacak Grafen Seri Üretim Tesisi’nin kapasitesi ile dünyanın en büyük grafen üretim merkezlerinden biri olacağını vurgulayarak, “Yabancı bir şirketin üretim lisansına bağlı olmadan, kendi kaynaklarımızla grafeni üretebiliyor olmamız, ülkemiz adına gurur verici” ifadelerine yer verdi.
Bakan Varank’ın konuşmasının ardından Grafen Seri Üretim Tesisi’nin açılış kurdelesi kesildi. Varank ayrıca fabrikanın çalışması için “start” düğmesine de bastı.