Son zamanlarda adından sıkça söz ettiren ve ilk kez 2009 yılında BITCOIN ile başlayan, şifrelenmiş ve dijital sanal para birimleri kripto paralar, artık yatırım enstrümanları arasında yerini almış görünüyor. Bugün, kripto paralarda küresel ölçekte işlem hacmi 1 trilyon doları, ülkemizde ise yılbaşından bu yana 1 milyar doları aşmış durumda. Ancak, çeşitli spekülasyonlara açık olan dijital para fiyatlarında günlük olarak bile sert dalgalanmalar yaşanıyor. Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Serpil Kahraman, bu dalgalanmaların devam edebileceğini belirterek, yatırımcıların dijital paralarla yaptıkları işlemlerde çok temkinli davranmaları gerektiğini vurguladı. Kahraman, "Spekülatif yatırım aracı da diyebiliriz, zira geçen haftalarda Elon Musk’ın söylemiyle sert fiyat dalgalanmalarını hepimiz gözlemledik. Yüksek getiri iştahına kapılmamak ve yüksek riski göz ardı etmemek şart. Bu süreçte farklı yatırımlarını nakde çevirerek kripto paralara yatıran, ancak kayıpla kapatan çokça yatırımcı mevcut. Tam da bu noktada kripto paralara temkinli yaklaşmamız gerekiyor. Nihayetinde ancak ve ancak riske edilebilecek tasarrufların, bu spekülatif piyasaya yatırımı tercih edilmeli" dedi.
Tercihimiz altın, döviz ve vadeli mevduat
Türkiye’deki yatırımcıların tercihlerini değerlendiren ve finansal okur yazarlığın önemine dikkat çeken Dr. Serpil Kahraman, "Küresel ekonomilerde ekonomi ve ekonomi dışı faktörlerin özellikle de Covid-19’un etkisiyle yatırım araçlarının getirilerinin beklentilerin altına inmesiyle birlikte yatırımcılar, özellikle kripto paralara yönelmiş durumda. Zira Merkez Bankası verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı dolardaki değer kaybına paralel olarak şubat ayının ilk haftasında 232 milyar 925 milyon TL’ye gerilerken, TL mevduatı ise 868 milyar 675 milyon TL’ye yükseldi. Keza ons altının 1800 doların altına inmesiyle altın tutma eğilimi de azaldı. Bilindiği üzere, ülkemizde hane halkı ve özellikle küçük yatırımcıların ağırlıklı tercihi ki klasik yatırım araçlarımız da diyebiliriz, altın, döviz ve vadeli mevduat. Yatırım fonları, hazine bonosu ve hisse senetleri ise görece az tercih edilen enstrümanlar. Yatırım tercihi ve yatırım sepetinin oluşmasında, ekonomi okur yazarlığı esasen önemli bir etken. Bizler maalesef, yatırım enstrümanlarını iyi tanımıyoruz. Oysa sistemde küçük birikimlerimizi değerlendirebileceğimiz farklı risk ve vade opsiyonları sunan yatırım araçları mevcut. Aslında fazla bilinmeyen ama tıpkı altın ve dövizde olduğu gibi birikimlere farklı tutarlarda eklemeler veya kısmi satış imkânı sağlayan yatırım fonları da bir diğer tercih olabilir. Her bir yatırım fonunu içeriğinde farklı oranlarda hisse senedi, kıymetli evrak vb. içeren bir sepet gibi düşünebiliriz. Bir başka mevduat türü olan kırık vadeli mevduat ile 7 gün ile 1 yıl arasında yatırımımızı vadelendirebiliriz. Aynı şekilde yine kısa vadeli mevduatlarımız için gecelik faizlenen repo da bir seçim olabilir" diye konuştu.
"Temkinli yaklaşmak şart"
Kripto paraların ise klasik yatırım araçlarında beklenen getirinin düşük seyri ve artık işlem kolaylığının da etkisiyle tercihi artan bir araç haline geldiğini belirten Serpil Kahraman, "Kripto para yatırımı, mobil telefonunuza uyumlu bir uygulama aracılığıyla, banka hesaplarınızdan EFT/havale yoluyla para aktararak yapılabilmekte. Akabinde tıpkı diğer para birimlerinde olduğu gibi herhangi bir kripto para alım-satım işlemi gerçekleşmekte. Haliyle kripto para yatırımının gittikçe artan bir seyir izlediğini görüyoruz. Öte yandan, olası yüksek getiri oranlarının cazibesi, sert fiyat düşüşlerini ve kayıpları gölgeleyebiliyor. Çoğunlukla psikolojik faktörlerin de etkisiyle yüksek getiri iştahıyla hızlı hareket eden, ancak yüksek riski göz ardı edebilen bir yatırımcı davranışı sergileyebiliyoruz. Kripto piyasasında da düşüş gördüğümüzde satış, yükseliş gördüğümüz an alış gibi anlık hareketlerle çoğunca kayıplar da yaşayabiliyoruz. Bu süreçte mevduat, arsa, ev gibi yatırımlarını nakde çevirerek kripto paralara yatıran, ancak kayıpla kapatan çokça yatırımcı mevcut. Tam da bu noktada kripto paralara temkinli yaklaşmamız gerekiyor" diyerek uyarıda bulundu.
"Ancak riske edilebilecek tasarruflar kripto para olarak değerlendirilmeli"
Kripto paraların olası getirisi kadar riskinin de yüksek olduğunun altını çizen Kahraman, şöyle konuştu: "Kripto paraların ekonomik faktörlerden etkilenmediği söylenebilir. Spekülatif yatırım aracı da diyebiliriz, zira gecen haftalarda Elon Musk’ın söylemiyle sert fiyat dalgalanmalarını hepimiz gözlemledik. Dakikalar içinde çok büyük oranda yükselişler ve inişler yaşandı. İlaveten, kripto paralarla ilgili herhangi bir yasal düzenleme de henüz bulunmamakta. Kripto para yatırımında yaşanan kayıpların birçoğunda ise hırs ve risk algısının iyi belirlenememesi gibi unsurlar etkili olsa da piyasanın spekülatif hareketlere son derece hızlı tepki veren, hızlı hareket eden ve aşırı oynak yapısı göz mutlaka önünde bulundurulmalı. Nihayetinde ancak ve ancak riske edilebilecek tasarrufların bu spekülatif piyasaya yatırımı, tercih edilmeli."
Dr. Kahraman, yatırımlarımızı yastık altı yerine finansal sisteme kanalize etmenin güven ve daha fazla getiri sağlamasının yanında, sistemde fon artışı sağlayarak ekonomik büyümeye katkıda bulunacağını da sözlerine ekledi.