Sakarya’nın Pamukova ilçesinde kış başında yetiştirilmeye Temmuz ayında ise hasadına başlanan ve Ekim ayının sonun kadar devam edilen üzüm bu sene çiftçinin yüzünü güldürmedi. Pamukova ilçesinde yetişen siyah üzüm başta İstanbul, Ankara olmak üzere Karadeniz bölgesinin tamamı, İç Anadolu ve Ege’nin bir kısmı olmak üzere Türkiye’nin bir çok iline ulaştırılıyor. 33 bin dönüm dekar arazide ekilen üzümün bu seneki rekolte beklentisi ise yaklaşık 60 bin ton. Tarladan 2 liraya çıkan üzüm, marketlerde yaklaşık 10 liraya alıcı bulurken mazot, ilaç ve gübre gibi gereçlerin pahalı olmasından dolayı kâr elde edemeyen üreticiler yetkililerden yardım istedi. Fiyatların yüksek olmasından dolayı alıcı bulamayan üzüm, Pamukova ilçesinde bu sene ilk defa sirke üretimi için fabrikalara gönderilmeye başlandı.
Biz Türkiye çiftçisinin son nesliyiz
Üretim için maliyetlerin pahalı olduğunu belirten üzüm üreticisi Şükrü Gür, “Biz Türkiye çiftçisinin son nesliyiz. Bu meslek öldü artık. Geçen sene 150 lira olan bir tane kök gübre bu sene 600 lira oldu ve daha da artacak sezona girerken bu, nasıl yapacağız biz. Ben bunu 90 kuruşa vereceğim, en son vatandaş bunu yaklaşık 10 liraya alacak bunun aradaki hesabını kime soracağız. Biz nefes almazsak Türkiye biter. 90 kuruş ile 2 lira arasında çıkıyor tarladan pazardan, marketten vatandaş 10 liraya alıyor bunu. Arada ciddi bir fark var. Kışın millet klimalı, doğalgazlı evlerinde otururken biz tarlalarımıza gelerek bunları buduyoruz. Üzümler kışın oluyor, gübrelemesi, sürümü oluyor. Ocak-Şubat gibi başlıyoruz ve bu zamanlara kadar bakımı sürüyor. Geçen sene elimi sürmeden üzümü 4 liradan sattık ve tam rahatlayacağız derken yine durum bu. Biz çok bir şey istemiyoruz, nefes almak, biraz rahatlamak istiyoruz. Biz her zaman devletimizin arkasındayız ama biraz da bize nefes aldırın. Bu sene topladığım üzümler sirkelik olarak gidiyor 90 kuruşa. Ara sıra ise piyasaya gidiyor buradan 2 liradan, ona da binde bir alıcı denk gelirse” dedi.
Üzüme gösterdiğimiz özen ve şefkati çocuklarımıza gösteremiyoruz
Ürettikleri üzümden zarar ettiklerini belirten üzüm üreticisi Kemalletin Yörük, “Topladığımız üzümü gönderiyoruz hale, orada satılıyor 3 liraya. Masrafları çıktıktan sonra bizim elimize geçen para 1,80 kuruş. Bu üzümün maliyeti 2 lira, geçen yıl hiç 4 liradan aşağıya üzüm satmadık. Büyük marketlerde bakıyoruz 8 ila 10 lira arasında üzüm fiyatları. Bu üzüm 2-3 lira halde, bunun üzerine koy 2 lira daha, 5 lira olsun en azından arz-talep olur, sürüm çoğalır ve üzüm piyasası biraz daha düzelir. Mazota geçen seneden bu yana gelen zam yüzde 60, gübreye gelen zaman yüzde 200. Normalde bu paralara toplanmaz ama yine de insanımızın kursağından geçsin ve milli servettir diye topluyorum. Aslında bu da sirkelik ve çoğunluğu sirkeye gidiyor. Üzüme gösterdiğimiz özen ve şefkati çocuklarımıza gösteremiyoruz. Her gün buradayız” diye konuştu.
Fiyatlarımız geçen seneye göre değil önceki senelere göre de kötü
Üzüm fiyatlarının pahalılığından ve çiftçinin mağdur olduğundan bahseden Pamukova Ziraat Odası Başkanı Yaşar Ulukaya, “Üzümde rekolte olarak 33 bin dönüm dekar arazi üzerinden bu yıl beklentimiz 55-60 bin ton civarında. Maalesef fiyatlarımız geçen seneye göre değil önceki senelere göre de kötü ve üretici mağdur. İlk partide üzümün fiyatı 7 liradan başladı ve bu hızla 4-5 liralara kadar düştü. Ama maalesef sonrasında daha da fazla düştü ve bir daha da toparlanamadı, şuanda da sezonun sonuna geldik. Pamukova ilçemizde üretilen üzümüm hasadı Temmuz ayının ilk haftasında başlıyor ve hava şartlarına bağlı olarak Kasım ayının ortalarına kadar devam ediyor. İstanbul, Ankara, Karadeniz’in bölgesinin tamamı, İç Anadolu ve Ege’nin bir kısmının üzüm ihtiyacını biz görüyoruz” şeklinde konuştu.
Bizden çıkışı 2 lira, tüketici bunu 8 liraya yiyor
Tarladaki ve marketteki üzüm fiyatlarından söz eden Ulukaya, “Bundan 10 sene önce üzüm parası ile yatırım yapabiliyorduk. Ama maalesef şuandaki kazandığımız parayla bunu yapamıyoruz. Şimdi bu durumdan üretici ve tüketici de şikayetçi, biz buna anlam veremiyoruz. Biz de üzüm 1-2 lira, markette 10 lira. Git tüketiciye bağırıyor, ‘Benim ülkemde yetişen üzümü ben neden bu kadar pahalıya yiyorum’ diye. Üreticiye gittiğiniz zaman ise, o da, ‘Niye bu kadar maliyetler yüksek, ben niye para kazanamıyorum’ diye. Üzüm tarladan çıkarken 2 lira, tüccara veriyoruz biz bunu. Tüccar 1-2 lira kâr payı ve masrafını ekliyor, oldu üzüm 4 lira. Tüccar aldığı ürünü komisyona götürüyor, komisyonda da bir takım masraflar ekleniyor yani 2 lira da o ekliyor ve üzüm oldu 6 lira. Buradan ise pazarcıya gidiyor üzüm, pazarcı da kendi kârını eklediği zaman üzüm otomatikman 8 lira. Bizden çıkışı 2 lira, tüketici bunu 8 liraya yiyor. Bu fiyat farkının önüne geçebilmek için pazarcı ile üreticiyi buluşturmak lazım” ifadelerini kullandı.