Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan, Sıfır Atık Kısa Film Yarışması Ödül Törenine katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen programa Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ankara Valisi Vasip Şahin, AK Parti milletvekilleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Yaşanan doğal felaketlerden duyduğu üzüntüyü ifade eden Emine Erdoğan, ”Yanan her bir ağaç, ıstırap içinde ölen tüm hayvanlar içimizi dağladı. Bugün, hepimizin kalbi bir yas evidir. İçimiz tarifsiz bir kederle dolu. Ancak şimdi, bu felaketin açtığı yaraları sarmak için el ele vermeliyiz. Bir şairimizin dediği gibi; ’umutsuzluk yok, gün gelir gül de açar, bülbül de öter.’ Geçen hafta, Bozkurt ilçemizi ziyaret ettim. Devletimiz tüm gücüyle bölgeyi ihya etmek için çalışıyor. İnşallah en kısa zamanda hem sel felaketinin izlerini sileceğiz, hem ormanlarımızı yeniden yeşerteceğiz. Tabii bu yaşananlarla anlıyoruz ki, iklim değişikliği ile mücadeleyi asla gündemimizden düşürmemeliyiz” dedi.
“İnsanın, doğayla bir ve bütün olduğu gerçeğinin içselleşmesini sağlamalıyız”
İnsanın, doğayla bir ve bütün olduğu gerçeğinin içselleşmesinin sağlanması gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, ”Uyarı levhaları doğayı korumaya yetmez. Gerçek koruma kalkanı vicdanlardır. Gelin, bu vicdanları yetiştirelim. İşte tam da bugün, gençlerin çektikleri filmler aracılığı ile verdiği mesajlar gerçekten çok önemli. Farkındalık dediğimiz şey, bir insanın iç dünyasının toplamıdır. Toprağın, havanın, ormanların ve denizlerin de, ay yıldızlı bayrağımıza dahil olduğunun farkına varalım. Kısa bir süre önce, Birleşmiş Milletlerin yeni iklim raporunu yayınladığını anımsatan Erdoğan, ”Bu raporun bana göre en önemli mesajı, iklim değişikliğinin tartışmasız olarak insan ürünü olduğunu söylemesidir. Doğa üzerinde oluşturduğumuz bu stresi en hızlı şekilde azaltmamız gerekiyor. Bu sebeple, Sıfır Atık Projesi, dünyanın bugününe olduğu kadar, geleceğine de yapılan büyük bir yatırımdır. Bazen ’İklim Değişikliği’, bazen ’İklim Krizi’ ifadeleriyle karşımıza çıkan bu küresel sorunu, artık değişiklik kelimesi karşılamıyor. Yaşadığımız başlı başına bir krizdir” diye konuştu.
Afetlerin birbirine eklenen uzun bir zincir haline geldiğini, 7.5 milyarlık dünya nüfusunun istisnasız olarak bu krizden etkilendiğine dikkat çeken
Erdoğan, ”Birleşmiş Milletlerin verilerine göre son 20 yılda 7 bin 500 büyük doğal afet gerçekleşti.1.2 milyon insan hayatını kaybetti. Küresel ekonomiye etkisi neredeyse 3 trilyonu buldu. Hatırlarsanız, 2020 yılı, ülkemizde sıcaklık rekorlarının kırıldığı bir yıldı. Bu sene, Marmara Denizi’miz müsilaja teslim oldu. Tüm bunlar, ülkeler üzerinde ekonomiden, ticarete, hayvancılıktan, enerji kaynaklarına kadar yıkıcı etkiler yapıyor. Kuraklıkla sınanıyoruz. Gıda ve su kaynaklarımız tehdit altında. Bilim bize açık bir şey söylüyor; bu aşırı hava olaylarının sıklığı giderek artacak. Kışlar daha kısa, yazlar daha uzun ve sıcak geçecek” ifadelerini kullandı.
Yaşamın gittikçe zorlaştığı bir dünya gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunu ifade eden Emine Erdoğan, ”Takdir edersiniz ki yaşanamaz hale gelen yerlerden göçler başlayacak. Bakın bugün hayatımıza iklim mültecisi diye bir kavram girdi. Mesela, Bangladeşli iklim mültecilerinin sayısı 10 milyonu aştı. 2050 yılına kadar, deniz seviyesinde beklenen yükselme gerçekleşirse, Bangladeş kıyılarının yüzde 17’si sular altında kalabilir. Bu durumda 20 milyondan fazla kişinin yerinden olması bekleniyor” dedi.
"81 ilimizin İl Sıfır Atık Yönetim Planları hazırlandı”
“Buradan hemen herkese seslenmek istiyorum. Sıfır Atık Projesini, 7’den 70’e hepimizin seferberlik ruhuyla sahiplenmesi gerekiyor” diyen Erdoğan,” “Bu yolda hatırı sayılır bir mesafe kat ettik. Hedefimiz 2023’te tüm Türkiye’de Sıfır Atığı yaygınlaştırmaktır. Bugüne kadar 105 bin kurum binamızda sıfır atık sistemi kuruldu. Sıfır Atık Yönetmeliği ile, 2021 sonuna kadar, havalimanları, AVM’ler ve zincir marketler gibi, insan yoğunluğunun olduğu yerlerin tamamında, sıfır atık sistemleri kurulacak. 81 ilimizin İl Sıfır Atık Yönetim Planları hazırlandı” diye konuştu.
58 bin kurum ve kuruluş binasına “temel seviye sıfır atık belgesi” verildiğini aktaran Emine Erdoğan, "Yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, yüzde 22’yi geçti. İnşallah, 2034 yılında, yüzde 60 seviyesini göreceğiz. 2017’den bugüne, 24.2 milyon ton atık ekonomiye kazandırıldı.
3 milyon ton sera gazı salınımı önlendi. Tüm bu çalışmalardan, 30 milyar TL ekonomik kazanç sağlandı. Sıfır Atık Mavi ile de, 87 bin ton deniz çöpü toplandı" dedi.
Sıfır Atık’ın bir yaşam kültürü olduğunu söyleyen Emine Erdoğan, ”Mümkün olan en az çöpü üretecek şekilde yaşamlarımızı tanzim etmektir. Bu bilincin yaygınlaştırılması için yoğun eğitim çalışmaları da yürütülüyor. “Bugüne kadar 7’den 70’e, yaklaşık 13 milyon vatandaşımıza sıfır atık eğitimi verilmiş olması son derece sevindiricidir. Ama asıl önemli olan, insanın duygu dünyasını tabiatla yeniden buluşturabilmektir. Doğayı korumak hepimizin eşit sorumluluğudur. Bugün, gençlerimizde var olduğunu gördüğüm bakış açısı, ümitvar olabileceğimizin müjdesidir" diye konuştu.
Dünyanın ortak evimiz olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini belirten Emine Erdoğan, ”Herkesi ’geleceğe nefes ol’ kampanyasına katılmaya davet ediyorum. Gür ormanlara dönüşecek fidanları toprağın kundağına hep birlikte saralım” ifadelerini kullandı.
"Bugün artık afetlerde enkazın altında kalan bir Türkiye yok”
Yarışmada ödül alan filmleri keyifle izlediğini söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ”Açıkçası, ben de en az sizler kadar heyecanlıyım. Sıfır Atık Kısa Film Yarışmasında ödül alan kısa filmleri keyifle izledim. İzlerken hem mutlu oldum hem de çok gurur duydum.
Çünkü “Sıfır Atık Projesi” gençlerimizin, çocuklarımızın, yani sizlerin geleceği için çok önemli. Ortak evimiz olan dünyamızın, bizlerle beraber yaşayan, aynı havayı soluduğumuz, aynı suyu içtiğimiz, aynı topraktan beslendiğimiz kuşların, sincapların, kaplumbağaların, ceylanların ve sayamadığım daha nice canlılarımızın geleceği için çok önemli” ifadelerini kullandı.
Yaşanan afetlerin ekolojik dengeyle yakından ilgili olduğunu belirten Kurum, "Aslında, yarışmada birinci olan Bilge de kısa filminde yaban hayatına zarar verecek her bir hareketimizin ekolojik dengeyi nasıl bozduğunu anlatıyor. İşte iklim krizinin ana nedeni, ne yazık ki, insan eliyle doğaya verilen zarardır. Bakın, Marmara Denizi’nde yaşadığımız müsilaj sorununun sebeplerinden biri de iklim değişikliğidir. Yine Kastamonu’da, Sinop’ta, Bartın’da, Rize’de, Artvin’de meydana gelen seller, taşkınlar iklim değişikliğinin ülkemizdeki olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan son yangınların yine en önemli sebeplerinden biri hiç şüphesiz iklim değişikliği oldu. Yangınlar nedeniyle vatandaşlarımızı kaybettik. Binlerce ağacımız kül oldu. O ağaçların dallarına konan kuşlarımızın yuvası dağıldı. Hele hele kaplumbağalarımızın o görüntüleri hakikaten içimizi acıttı. Bu kapsamda vatandaşlarımız için TOKİ Başkanlığımızla Antalya, Muğla, Kastamonu, Sinop, Bartın, Rize ve Artvin’de yöresel mimariye uygun, çevreci ve sıfır atığa uyumlu toplam bin 357 konut, bin 646 köy evi ve 863 ahır yapıyoruz. Kastamonu ve Sinop’ta 4 sanayi sitesini yeniden yapıyoruz. Bugün artık, hamdolsun, afetlerde enkazın altında kalan bir Türkiye yok” diye konuştu.
Ödül kazananlara ödülleri Emine Erdoğan ve Bakan Kurum tarafından takdim edildi.