MHP SAKARYA İL BAŞKANI ÜLKE EKONOMİSİ İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERDE BULUNDU.

Yaptığı çeşitli ziyaretlerde ülkenin ekonomik gidişatı ile ilgili görüşlerini dile getiren MHP Sakarya il başkanı Muhammed Levent Bülbül, açıklanan ekonomik rakamlar üzerinden ekonominin değerlendirilmesinin tam doğruyu yansıtmadığını, vatandaşın daha zor koşullar altında olduğunu belirtti. Bülbül şunları söyledi;


“Bugün ülke genelinde vatandaşımızı hayatına çok önemli yer tutan geçim derdinden bahsetmemiz ve bu sıkıntılara değinmemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira bugün Ekim ayına ilişkinin açıklanan rakamlardan sonra enflasyonun TÜFE’ye göre Ekim ayı itibari ile yıllık %12’ye dayandığı ve ortaya çıkan bur artışın bu zaman kadar oluşturulan beklentilerin üzerinde olduğu bir süreçteyiz.

Yıllık %6,5 olarak koymuş olduğu hedefi Ekim ayında %9,5’a revize edilmesinin arkasından merkez bankası, %9,8’de karar kılmış ancak tek haneli rakamlarda ısrarcı olunan bu hedeflerde kalınamayacağı da Ekim ayına gelindiğinde görülmüştür. Bundan sonraki üç ayda göz önünde bulundurulduğunda enflasyonun 2004’ten bugüne kadar ilk defa çift haneli rakamlara çıkması bu yıl itibari ile beklenmektedir.

Enflasyon rakamları çift haneye %9’dan 12’ye çıkıyor demekle gerçek hayatta vatandaşın yaşadığı enflasyon budur demek istemiyoruz. Çünkü özellikle ana harcama gruplarına bakıldığı zaman ekonomideki gidişat daha vahimdir.

Ulaştırma harcamalarında %16,79, gıda fiyatlarında %12,74 ev eşyası harcamalarında %11,5 seviyelerinde olan bir enflasyon Türkiye’deki ortalama tüketici fiyatları endeksinin çok üzerindedir. Bu bizim hanelerimizde, özellikle dar gelirli kesimin ana harcamalarının bunlar olduğunu düşündüğümüzde ortaya çok daha vahim bir tablo çıkmaktaldır.

KÖTÜYE GİDEN EKONOMİ İÇİN YAPISAL ÇÖZÜMLER GEREKİYOR

Açıklamaların devamında çözümün nasıl olacağından bahseden İl Başkanı şöyle devam etti;

Faizler %13’3’ü dolar 3,90’ı aşmış, Euro 4,5’a dayanmış benzin 6TL’ye yaklaşmıştır. Dolayısı ile ekonomide tozpembe tablo çizmek mümkün gözükmemektedir. Bununla alakalı olarak dar gelirli vatandaşımız, kazançları eriyen kesim olarak en fazla zarar görecek kesimdir. Bununla alakalı olarak devletimizin yapısal ekonomik sıkıntıları çözmek yerine beklentileri revize etmeye yönelik faaliyetlerinin herhangi bir çözüme neden olmayacağını açıkça ifade etmek gerekiyor.

Burada özellikle son dönemde yapılan zamlar vatandaşın belini bükmektedir. Ürettiğinin karşılığını alamayan vatandaş tüketirken muazzam bir fiyat artışı ile karşılaşmakta ki bunlar özellikle okulların yeniden açıldığı mecburi harcamaların artığı bir dönemde vatandaşımızı büyük ölçüde sıkıntıya sokmaktadır. Ekonomi deki bu gidişat iyi değildir. Şunun da altını çizmek gerekir, Türkiye’nin dış politika da ve güvenlik siyasetinde ki attığı adımlarla birlikte değerlendirildiğinde, müdahalelere manipülasyona daha açık bir ülke haline gelme endişe ve tehlikesi ile karşı karşıya kalır mıyız, bunu iyi değerlendirmek gerekiyor.

Türkiye’nin ekonomik sistemindeki bu dalgalanmalar, inşallah uluslararası başka odaklara Türkiye’nin bugünkü siyasetini hazmedemeyen bölgesindeki tavrını beğenmeyen büyük güçlere inşallah cesaret vermez. Bu hususlar Türkiye’nin geleceği açısından bir beka sorunudur ve hükümetin bu konularla ilgili acil müdahale yapmalıdır.”

Güncelleme Tarihi: 13 Kasım 2017, 11:47