MHP İl Başkanı Akar, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
''Ülkücülük öncelikle kişinin manevi dünyasında hayat bulan, müslüman Türk milletinin hak ve menfaatlerinin Allah rızası gözetilerek savunulduğu ve bu çerçevede hal ve hareketlerin, yaşam tarzının, dünya görüşünün şekillendiği fikri bir olgunluk halidir.
Her bir ülkücü için siyasi fikir anlamında karşılık bulduğu düzlem Türk milliyetçiliği, bu fikrin de yegane temsilcisi ise Milliyetçi Hareket Partisi’dir.
MHP çatısı altında siyaset yapmış her bir kişiden fikri anlamda olgunluğa ulaşması, İslam ahlak ve fazileti ile Türk milletine mensup olmanın vermiş olduğu haklı gururu birleştirerek topluma yararlı bir fert ve oluşturduğu katma değerle öne çıkmış makbul kişi olması beklenmelidir.
Bu beklentiye gereğince cevap vermiş ve vermekte olan ülkücüler kendi özel ve mesleki hayatlarında ve üstlendikleri siyasi görevleri süresince iman ettikleri hak yolunda mücadele veren dava erleri olarak hizmetlerine devam edeceklerdir.
Ancak ülkücü sıfatını sadece kendinde mülk gören ve beraberinde gelen sorumlulukları eksik ve kusurlu donanımlarıyla yorumlayarak fikri ayrışmaya sebep olan, toplum nazarında da hak davasını lekeleyerek yozlaştıran, şahsi menfaat ve ihtiraslarına yenilerek, nefsine hakim olamayarak biz demeyi unutan gafiller, kuytu köşelerinde müflis halde kalmaya mahkum, girdikleri çıkmaz sokaklarda geriye dönmeye utanmış bir halde çaresiz, altına sığındıkları çürük çatılarda rehin bir halde tükenecektirler.
Ne yazık ki bu tükeniş esasen toplumsal anlamdaki geriye gidişin de bir göstergesidir. Zira içinde yaşadığı toplumdan ayrı düşünülemeyecek olan ülkücü hareketin bu olumsuz halden etkilenmemesi imkansızdır.
İmkanlar dahilinde yapılması gereken ise milliyetçi ülkücü hareketi fitne ve ayrışmadan korumak, istişare meclislerini tahkim ederek fikri birlikteliği daim kılacak tavır ve davranışları geliştirmektir.
Cennet mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyefendinin veciz ifadesiyle bize miras bıraktığı “Ülkücü ülkücünün öz kardeşidir” şiarı, kardeşlik hukukunun önemi ve bu hukukun yok sayılması halinde davaya vereceği zarar nazara alınarak alınması gereken tedbirlerin ehemmiyeti açısından belirleyicidir.
Müslüman Türk milletinin varlığının ve her bir mensubunun selametinin temini, Türk devletinin ebed müddet devamlılığının ve İslam sancaktarlığının tesisi, vatandaşlarımızın milli şuura sahip olmasıyla ve ülkücülerin ecdattan aldığı görev ve sorumluluğu gelecek nesillere lekesiz bir şekilde aktarmasıyla mümkündür.
Rabbim aziz Türk milletini ve onun itici gücü olan milliyetçi ülkücü hareketi, benlik davasına düşmüş gafillerden ve düşmanı olan hain mahfillerden emin, bu yolda mücadele veren dava erlerini de muzaffer eylesin.'' dedi.