Sakarya Büyükşehir Belediyesi Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri spor yayıncılığında 50 yılı geride bırakan şehrin değeri Şansal Büyüka’nın katıldığı ‘Futbola Dair’ isimli söyleşi programıyla devam etti. AKM’de gerçekleştirilen ve Moderatörlüğünü Yunus Emre Karahan’ın üstlendiği programda Sakaryaspor’un kuruluşuna tanıklık eden Erol Girişken (Gaga Erol), Sakaryaspor’un kurucu futbolcusu Zeki Aydıntepe, Genel Sekreter Yardımcısı Doç. Dr. Furkan Beşel, bürokratlar, gençler ve spor insanları yer aldı. Şansal Büyüka, şehir anıları, meslek hayatı ve Sakaryaspor’a dair önemli paylaşımlarda bulundu.
Geçmişime dair ne varsa bu toprakların içinde
Sakaryalı olmaktan gurur duyduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Şansal Büyüka, “Yaşama, hayata, toplumsal değerlere, geçmişime dair ne varsa hepsi bu toprakların içinde. Bu şehir ve bu hava bana iyi geliyor. Gençliğimde yaz aylarımı köyde geçirirdim. Gençlik, olgunluk yıllarımız geçti. O köy izlenimlerini hiç unutamadım. Bende o kadar izler bıraktı ki. Sakarya’da yaşamak, Uzunçarşı’da dolaşmak, Gaga Erol’la muhabbet etmek. Sakarya çok çeşitli kültürleri barındırması ve kardeşçe yaşamasıyla Türkiye’nin çok ayrıcalıklı bir yeridir. Bu topraklarda doğduk, Allah nasip ederse bu topraklarda öleceğiz. Gidecek başka yerimiz yok, olsa bile tercihimiz burası” dedi.
Sakaryalı olmaktan iftihar ediyorum
Sakaryaspor’un şehrin en büyük markası olduğunu söyleyen Şansal Büyüka, “Sakaryaspor’un büyüklüğü şehir dışından daha iyi anlaşılıyor. Sakaryaspor o kadar büyük kulüp ki İslam Çupi’nin dediği gibi büyüklük 1. liglerle falan tarif edilen bir şey değil. Sakaryaspor tarif edilemez ancak yaşanır. Sakaryalı olmaktan iftihar ediyorum. Her yerde de söylüyorum. Sakaryalı olmak ayrıcalıktır. Evde 10 takım yeşil siyah eşofmanım var. Hayatımın rengidir. Çünkü Sakarya’nın simgesi.”
Nereye gitseniz bir Sakaryaspor sevdalısını mutlaka bulursunuz
İstanbul’da yaşadığı bir anısını anlatan Büyüka, “İstanbul Erenköy’de bir kafede yine Sakarya grubu olarak oturuyoruz. O sıralar Sakaryaspor’un formalarının daha iyi olması için ne yapabileceğimizi düşünüyoruz. Bir firmanın temsilcisi örnek formalar getirmiş, onlara bakıyoruz. Uzak köşeden bir çocuk geldi. Bu formaları nereden buldunuz diye sordu. Durumu anlattık. Sonra bize Avusturya’da yaşadığını ve Sakaryalı olduğunu söyledi. Formalardan almak istediğini ifade etti. Bu yaşanmış bir olay. Kendisine inceledikten sonra tüm formaları kendisine vereceğimizi söyledik. Yani nereye gitseniz bir Sakaryaspor sevdalısını mutlaka bulursunuz” dedi.
Heyecanımızı hiç kaybetmedik
20 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde sürdürdükleri Maraton programına dair anılarını paylaşan Büyüka, “Türkiye’nin en uzun soluklu televizyon programıdır. Reytinglere ambargo koyan çok güzel bir iş yaptık. Açıkcası şimdi konuşurken de hoşuma gidiyor. O dönem televizyonlarda çok önemli iki dizi de oynuyordu. Ancak biz dersimizi iyi çalışıyorduk. Heyecanımızı hiç kaybetmedik, doğruları konuştuk, alın terine saygı duyduk Seyirci sahiciliğinize inanıyorsa sizi sahipleniyor. İnanmazsa sizi ikinci programda terk ediyor. Bugün hala böyle. Tüm bunları üst üste koyduğunuz da halkımızın bizi sevdiğini söyleyebilirim.
Spor organizasyonları şehre zenginlik katıyor
Ayçiçeği Bisiklet Vadisi’nden övgüyle bahseden ve ‘Bisiklet Şehri’ unvanının gurur verici olduğunu söyleyen Şansal Büyüka, “Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce de sporu seviyor. Sakarya’nın sporuna kattığı değer için teşekkür ediyorum. Bisiklet organizasyonlarını da yakından takip ettim. Öğrendiğim kadarıyla her yıl uluslararası organizasyonlar yapılacakmış. Şehre bir zenginlik katacağını düşünüyorum.”
Her iş emek ve alın teri istiyor
Meslekte ilerlemek isteyen gençlere tavsiyelerde bulunan Büyüka, çok çalışmanın önemine işaret ederek, “9-5 anlayışına sığınırsan başarılı olma şansın hiç yok, sıradan bir insan olursun. Gerekirse geceyle gündüzü karıştıracaksın. Hangi meslekte olursan ol, her iş emek, alın teri ve çok çalışmak istiyor. Gazeteye ilk girdiğimde önümde benden ileride olan 50 isim vardı. Sonuçta gazetecilik de rekabet işi. Nasıl fark yaratacaksın? Çalışkanlığınla çok farklı şeyler üreteceksin. Gece gündüz kalıyordum çalıştığım yerde. Bir gün uyukluyordum, müdürün dikkatini çekmiş. Çağırdı beni. İlk orada gözüne girdiğimi anladım. Daha 10 aylık gazeteciyken Ankara büronun başına şef olarak gönderdiler.”
“Bu Abaza’yı yanıma verirsen giderim”
Sakarya’nın gazetecilik hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu söyleyen Şansal Büyüka, “Sakaryaspor’un ikinci ligdeki bir maçına geldik. Daha çok toy gazeteciyim. Şükrü Gülesin vardı. Milliyet yazarı, Milli takımın ve Beşiktaş’ın çok eski futbolcusu. Onunla beraber geldik. Sakaryaspor’un maçını izledik. Tabi o kritiği, ben maçı yazacağım. Öyle bugün ki imkânlar da yok. Şükrü Güresin o gün ne dediyse yaptım. Sonra geri döndük. Aradan bir süre geçti. Çok ciddi bir kar var ve Bolu’da Bolu-Beşiktaş maçı oynanacak. Şefimiz Nezih Alkış maça gönderecek yorumcu bulamıyor. Can Bartu, Ziya Şengül gibi isimlere söylüyor ama olmuyor. Şükrü Güresin’e söyledi. Ne dedi biliyor musunuz? Bu Abaza’yı yanıma verirsen giderim. Ben daha 1. lig maçı hiç yazmamışım. İlki Bolu-Beşiktaş maçıydı.”
Sakaryaspor bir üst ligi hak ediyor
Tek konsantrasyonunun Sakaryaspor’un bir üst lige çıkması olduğunu söyleyen Şansal Büyüka, “Biz bu liglerin takımı değiliz. Bu sene iyi gidiyoruz. Çok sıkı bir Sakaryasporlu olmama rağmen açık söyleyeyim yönetim şekillerinden, transfer biçimlerinden aşırı derecede şikâyetçiydim. Çünkü bu takım bizim canımız, hayatımızı etkiliyor. Pazar günleri kazanırsa mutluyuz, kaybederse vücut kimyamız bozuluyor. İlk defa Sakaryaspor’u bu sene beğeniyorum. Takım bu yıl geçmiş yıllara oranlara daha hızlı oynuyor, daha fazla koşuyor, rakip ceza sahasında daha fazla adamla buluşuyor. Şunu da söylemeliyiz ki transferde çok iyi işler yapılmış. Gevşemeden devam etmek lazım. Yeni bir playoff travmasını kaldıramayız. Biz direk şampiyon olmalıyız. Öyle bir gücümüz var. Biz büyük bir kulübüz ve Sakaryaspor bir üst ligi hak ediyor.
