Ülkemizdeki kavram karmaşası ne yazık ki her alana sirayet etmiş durumda...
Mesleklerde, hayat seçimlerinde, eğitimde, sağlıkta ve siyasette…
Bunlardan siyaset üzerine olanı; siyasetin de sol olarak simgeleşen hareketini anlatacağım.
Bu durumda en çok oy alan partiye göre bir değerlendirme yapmak sanırım en doğrusu olacaktır.
2007 yılında Kıbrıs Rum Kesimi’nin başkanlık seçimini “komünist” lider Hristofyas kazanmıştı. Biz bu durumdan, KKTC menfaatleri adına mutlu olmuştuk. Ama tam tersi seçimden sonra Hristofyas KKTC adına tek bir olumlu politikada bulunmamıştı, hatta ilk demeci KKTC aleyhineydi. Pek bizi bu şekilde düşündüren ve heyecanlandıran neydi? Tabi ki daha önce ülkemizde gördüklerimiz. Bu görüşe sahip hareketlerin ülke menfaatinin tersi yöndeki duruşları, bize bütün dünyada aynısı olduğunu düşündürtmüştü.
Dünya var olduğundan beri daha iyi bir dünya için fikir yürütenler olmuş. Bazıları yerel bazda kalmış, bazıları fikir akımı haline gelmiş dünyaya yayılmış. Sosyalizm, Komünizm ’de bu fikir akımlarından bazıları.
Sol siyasetin etkilendiği ekonomi ağırlıklı bu fikir oluşumları ülkemize ne yazık ki Mao, Stalin afişlerinin asılmasından öte geçememiş. Fikirleri ülkenin yerel değerlerine göre yorumlanmamış. Çin, Rusya gibi ülkelerin benliklerini bize uydurmaya çalışılmış ve halktan kopuk halktan karşılık göremeyen bir hareket haline gelmişler.
Başka ülkede doğmuş, oralarda hayat bulmuş bir fikri akımı ülkenize kopyalayamazsınız. Sonuç olarak marjinalleşirsiniz.
Sosyal adalet, ekonomik sömürüye karşı olmak, sağlık ve eğitimde eşitlik gibi söylemleri kavga haline getirmek midir? Bunu halkınıza anlatmak ikna etmeye çalışmak yerine; ülkenin görevli polis ve askerini şehit etmek, başka ülkelerin kullanımına girmek demek midir sol?
Kahrolsun Amerika yaşasın Rusya demek midir emperyalizm düşmanlığı? Yoksa yeryüzündeki bütün emperyalizme karşı çıkmak mıdır?
Geçmişten bugüne, sol partilerin en çok oy alan partisine gelmek istiyorum.
Tuzla’da onlarca işçi vefat etti. Patronların gerekli önlemleri almamasından ötürü, sürekli işçi ölümleri oldu. Ama tuzlada CHP’yi göremezsiniz. İyi niyetli bir eylemle oraya dikkat çekilse kaç kişinin hayatı kurtarılabilirdi? Ama ne yazık ki ülkemizdeki solu oralarda göremeyiz çünkü işçiyle değil TÜSİAD’la içli dışlıdır.
Muhalefet önemlidir!
Bunu MHP’nin iki yıldır devlet menfaatine kattığı büyük katkıyla görebiliyoruz. Sorumluluk sahibi, iktidara gelmek için sermaye ile kol kola giren bir hareket olmadığı için minnetsiz, fikirleriyle devleti yönlendirebilen bir hareketin ülkeye kattığı katkının hepimiz farkındayız.
TÜSİAD’la iç içe olursan işçi hakkı deyip iş verenle kucaklaşırsan MHP’nin kimseye eyvallahı olmayan tavrını elbette gösteremezsin.
Sadece işçi hakları sosyal adalet meseleleriyle de kalmıyor maalesef Türkiye’de ki sol, sorular sorarak bulalım başka nerelerde sınıfta kaldıklarını…
Dünyanın bütün devletleri oyun kurarken, Suriye’ye giden silahları teröristlere gidiyor diye dünyaya yaymak, ülkeni zor durumda bırakmak mıdır sol?
“Yurtta barış dünyada barış” ilkesinin altında, kendi ülkesine ihanet edenlere karşı sessizce beklemek istemek midir sol?
Yalan yanlış demeçlerle batının gözüne girip Nobel alan Orhan Pamuk gibileri sahiplenip, hakkettiği için o ödülü alan ve yüreklice Türklüğünü şerefle haykıran Aziz Sancar’ı görmezden gelmek midir sol?
Ellerinde olan medya gücüyle milli olan her şeye karşı olmak mıdır sol?
Belirli etnik ve mezhep kökenlerin oyuncağı olmak mıdır sol?
Üniversiteleri PKK yuvası haline getiren sol görüşlü rektör ve öğretim üyeleri mi sosyal adaleti düşünmektedirler?
Laikliğin ne olduğunu idrak edemeyip; türbana indirgeyecek kadar zavallılaşan, okumak için inandığı şeylerden vazgeçmesini isteyenler mi ezilenlerin haklarına sahip çıkabilir?
Ülkeyi ele geçirmeye çalışan terörist fetönün gazetelerinin önünde nöbet beklemek midir sol?
Mustafa Sarıgül gibi ilçesini iş adamlarına peşkeş çeken, yolsuzluğu meslek edinmiş, Murat Hazinedar gibi fetönün emellerine hizmet eden, yoksa genel başkanları gibi emperyalizmin başı ABD’nin büyükelçileriyle içli dışlı olanlar mı temsil ediyor solu?
15 temmuza kontrollü darbe diyen, uluslararası arenada ülkeyi çok zor duruma sokan birinin milli bir duygusu, duruşu olabilir mi?
Demirtaş tutuklandığında Doğu ve Güneydoğu’ya gidip bunlar yıllarca sizi sömürdüler, biz doğunun sosyal ve ekonomik sıkıntılarını çözmeye talibiz diyerek bölge halkına sahip çıkmak yerine Demirtaş’a ziyarete gidip methiyeler dizmek midir sol?
Bütün bir camiayı lekelemek bizim ahlakımıza sığmaz. İçlerinde çok değerli vatanperver milli kişiler olduğundan şüphem zerre yok. Amacımız güzel, yaşanılabilir milli ve onurlu bir devlet olabilmeyi sağlamak olduğu için bunun önüne çıkanları eleştirmek hakkımızdır.
Partinin üst yöneticilerinin baştan aşağı yenilenmesi gerektiğini, milli duruşa sahip adaletli yöneticilerin olduğu bir parti olmasını cumhuriyetimizin kurucu partisinin bizim için önemli olduğunu anlatmak istiyorum.
Bu ülkenin dörtte birinin oyunu alan partinin daha katkılı milli gerçekten, sosyal adalete, sömürüye karşı bir parti olmasını umuyoruz. Muhalefetteyken de büyük katkılar olabileceğini bilge liderimizi örnek alarak yapabileceklerini görmeliler.
TÜRKİYE'DE SOL
- 29 Ocak 2018, 23:19
- 13