Kan emmek, insan eti yemek gibi bir de ruhu kasvete boğmak, buhrana itmek hatta öldürmek gibi bir durum var. Teşhis edilmemiş bir takım kendini bilmez kimsenin ağzına pelesenk olan sıfatlarla karşı karşıya bırakılıyoruz.
Neymiş? Metafizik uzmanıymış!
Neymiş? Cin çıkartırmış!
Cinlerin bir yerden çıkması için bu tarz şeytana dahi ihtiyacı olmayan insanları görmesi yeterli olur.
Cehaletin; diplomayla, sertifikayla bir bağlantısı olmadığının örneklerini bir kez daha yaşayarak görüyoruz.
İlk eğitimimizin konusu, insanlık olmalı!
Bugün bu olayı izleyen çocuklarımıza, hayal dünyalarına korku salınan insanlarımıza yapılan haksızlığı kınıyorum.
Bakın, bulunduğu yerden karakola değil tımarhaneye gitmesi gereken bu metafizikçinin tedavi edilene kadar felsefeden, kimyadan, fizikten, matematikten uzak tutulması gerekiyor.
Bu tarz insanların ilim okuması, ilme haksızlıktır.
Ruh bunalımına ortak arayan hançeri elinde bir zebani hissiyatı veriyorlar. Bu durumları yeni duymaya başlamıştık ki son olay, aşikar etti. Fakat buna inanan, inandırılan bir çok kişi var. O insanlar, aramızda! Peki ya bizler, gerçekten batıl kadar hakkı savunabiliyor muyuz?
Cümleyi uzatmakla, bağırmakla, kafiyeli cümleler kurmakla erişilen bir makam yok.
Yakaza kavmi, zuza kavminin kendinden kaçışının hikayesini anlatacağını söyleyen bu saygısızların tek nefeste toplumdan ihraç edilmesi gerekiyor. İlk Yardım müdahalesi gereken bu olaylara, gözlerimizi açarak hedeflerimizi sağlam temeller üzerine oturtursak müdahale edebiliriz ve kurtuluşa ereriz.
Bu tarz iddialarda bulunanlardan kendimizi ve çevremizi koruyalım. Bu olaya gülmek dahi kalbi karartır.
İnanç duygumuzu bu tür insanlara yem edemeyiz.
Yaşamak, düşünmek, üretmek gibi çok daha önemli meselelerimiz var.
Eskiden beri ağızlardan düşmeyen sahih inancımıza sarılalım.
Felak, Nas ve Ayet-el Kürsi okuyup kendimizi kötülüklerden muhafaza edebiliriz.
Bu tip insanlardan Allah'a sığının. O sığınakta güven var. Mantık var. Duygu var. İrade var.
Ne anne, ne baba, ne de öğretmen derman. Meselemizin özü yaradan.
Geçin köşenize ruhunuzu dinleyin. Bol şükürle bol köpüklü kahvenizi için.
Çünkü; geleceği inşa eden mimarlar bizleriz.
Az dinlenip, çok çalışalım. Yolumuz uzun.