Kur'an-ı kerime tekme atan genç üzüntüyle gündemimizi sarstı. Fakat bu olay bir başlangıç değil sonuçtur.
Videoyu izlerken çok üzülmeme rağmen o gence karşı öfkenlenemedim.
Çünkü peygamberimiz (s.a.v) diyor ki ; Bilselerdi yapmazlardı.
O atılan tekme bugün her konu hakkında fikri olup icraatı olmayan toplumumuzun boşluğuna atıldı.
Kimlikte yazılı olan Müslüman kelimesinin doldurulamayan kısmına atıldı.
Kuran'ı kerimi sıradan bir kitaptan ayıramayan eğitimsizliğe atıldı.
Din kültürü ve ahlak bilgimizin okullarda ki ders saatinden öteye gitmeyip teorikte var olmasına atıldı.
Bu olaya verilen şiddetli tepkilerse yapıcı değil de yıkıcı yanımızın hazır olda beklemesinin eseri... Çözüm mü? Değil.
Tabi ki alkışlamayalım.
Tabi ki normalleşmesin.
Fakat sizce de bu olaya gelene kadar ülkemizde birçok kez inanç ve iman şuurumuz ayaklar altına alınmadı mı?
Yanlışı reddetmekten ziyade yanlışı düzeltmek gibi bir seçeneğimizde var.
Durum bu evreye gelene kadar ailelerin, öğretmenlerin, eğitimin, internetin nasıl bir etkisi vardı düşündük mü?
Bu gencin videosunu gördük ama daha bilmediğimiz nice maneviyatsızlık buhranı içerisinde olan gençlerimiz var.
Artık dünyayı cebimize sığdırdığımızdan beri manevi gelişimimizi göz ardı ettiğimiz gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor.
Bizim inanç, fikir, sanat gibi gelişimi sonsuz olan muazzam yollarımız var. Bundan bihaber olan toplum çöküşte demektir.
Özgürlük diyerek ölçüyü, tercihler diyerek saygımızı yitirdik.
Çevremize insanlığın en mühim özelliğinin kutsala saygı olduğunu anlatmakla başlayabiliriz.
Zira yaratılış gayesinden uzaklaşmak ölümdür. Beden ayakta olsa da ruh gömülmüştür.